Ayrıca bakınız: sifat

Türkçe

değiştir
Osmanlı Türkçesi صفت‎, Arapça صِفَة(ṣife).

Söyleniş

değiştir

sıfat (belirtme hâli sıfatı, çoğulu sıfatlar)

  1. bir kişinin görev, ödev, toplumsal veya hukukî bakımdan yeri ve özelliği
    Baş vezir sıfatıyla hükûmet işlerini idare eder. — R. H. Karay
    Beyaz (ev), güzel (çocuk), beş (gün), bu (kitap) gibi kelimeler sıfattır.
  2. (anatomi) dış görünüş, kılık, yüz
    Takındığı bu sıfatı boynundaki kravattan fazla mühimsediği yoktu. — F. R. Atay
  3. (dil bilimi) bir ismi, kemiyet, vasıf, yer, sıra v.s. bakımından niteleyen, belirten kelime
    "Güzel bir kadın" cümlesinde güzel kelimesi sıfat, "Güzel geldi" cümlesinde isimdir.

Çekimleme

değiştir

Açıklamalar

değiştir
  • Çağatay Türkçesinin ilk örneklerinde görülmektedir. Divan-ı Lugat-it Türk'te de vardır. Daha sonraları Türk diline sıfat yerine TDK tarafından ön ad veya önad ve sıfatlar da imal edilmiştir. Bu kelimeler de zaman zaman kullanılmaktadır. Önad ve ön ad gibi iki farklı kullanımı varsa da bugün ayrı yazılır. Ayrıca nitem diye bir öneri de zaman zaman kullanılabilmektedir. Ancak ilköğretimdeki Türk dili kitaplarında sıfat tercih edilmektedir. Son zamanlarda TDK'nin eğilimi de bu yöndedir.

Eş anlamlılar

değiştir

Alt kavramlar

değiştir

Deyimler

değiştir

Türetilmiş kavramlar

değiştir

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir

Ek okumalar

değiştir