belli
![]() |
Ayrıca bakınız: Belli |
TürkçeDüzenle
KökenDüzenle
- Eski Türkçe bel (bel) <-> bellemek
SöylenişDüzenle
Ön adDüzenle
belli (karşılaştırma daha belli, üstünlük en belli)
- anlaşılan, gizli olmayan, ortada olan
- Bu âzâde insanlarda her türlü adîliklerden uzak bir efendilik olduğu ne kadar da bellidir. - A. H. Çelebi
- beli olan
- "Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin?" - N. Araz
- belirli, muayyen
- Bu oyun çok kısa, belli bir temsil süresi doldurmuyor. - A. Ağaoğlu
- bilinmedik bir yanı olmayan
- Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - H. R. Gürpınar
Eş anlamlılarDüzenle
Zıt anlamlılarDüzenle
- (beli olan): belsiz
AtasözleriDüzenle
anlaşılan, gizli olmayan, ortada olan
DeyimlerDüzenle
anlaşılan, gizli olmayan, ortada olan
ÇevirilerDüzenle
belirli, muayyen
bilinmedik bir yanı olmayan
KaynakçaDüzenle
- Türk Dil Kurumu: "belli"
LazcaDüzenle
AdDüzenle
belli
TürkmenceDüzenle
Ön adDüzenle
belli