Ayrıca bakınız: Orta

Türkçe

düzenle

Söyleniş

düzenle

orta (belirtme hâli ortayı, çoğulu ortalar), sahiplik şekli orta -sı

  1. başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre
    Günün ortası. Haftanın ortası. Kışın ortası. Yılın ortası.
  2. bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm
    Seccadesini ortasından kesip ikiye böldüler. Ö. Seyfettin# bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer
    Tam bağın ortasına geldikleri zaman düşman askerlerini gördüler. Y. K. Karaosmanoğlu
  3. defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri
  4. iyi ile kötü arasındaki durum
  5. ne büyük ne küçük
    eş anlamlısı: midi
  6. ne uzun ne kısa
    eş anlamlısı: midi
  7. öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece
    Orta ile geçti.
  8. (fizik) bir olayın, içinde gerçekleştiği yer
  9. (spor) futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş
    Aut çizgisinden nefis bir orta H. Taner
  10. (tarih) yeniçeri ocağında tabur
  11. (matematik) orantı

Alt kavramlar

düzenle

Deyimler

düzenle

Çeviriler

düzenle

orta (karşılaştırma daha orta, üstünlük en orta)

  1. her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan
    Hademe orta bölmeyi açmak üzere koştu. R. H. Karay
  2. iki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı
    eş anlamlısı: vasat
  3. sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen

Çeviriler

düzenle

Kaynakça

düzenle

Azerice

düzenle

Söyleniş

düzenle
  • Heceleme: or‧ta

orta

  1. orta

Gagavuzca

düzenle

Söyleniş

düzenle
  • Heceleme: or‧ta

orta

  1. orta

Kırım Tatarcası

düzenle

Söyleniş

düzenle
  • Heceleme: or‧ta

orta

  1. orta

Türkmence

düzenle

Söyleniş

düzenle
  • Heceleme: or‧ta

orta

  1. orta

Kaynakça

düzenle
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki