Türkçe

düzenle

duymak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi duyar)

  1. (fizyoloji) işitmek, ses almak
    • Çamaşırcı Fatma kadın annemin duymayan kulaklarına yalvarıyor. - Y. Z. Ortaç
  2. bilgi almak, öğrenmek, haber almak
    • Bir köylüden burada avlandığınızı duydum. - Halikarnas Balıkçısı
  3. dokunma, koklama vb. duyularla algılamak, hissetmek
    • Mehmet EROĞLU, 2020 Yarım Kalan Yürüyüş, sayfa 123 , İletişim Yayınları
      "Kokusunu da duyamamıştı."
  4. nesnelere dokunmakla onların sıcaklık, soğukluk, sertlik, ağırlık, hareket vb. fizik durumlarından bilgi edinmek, hissetmek
    • Elimin üzerinde bir böceğin gezdiğini duydum.
  5. sezmek, fark etmek, hissetmek
    • Güzel olmasın fakat ruhu olsun, bir şey duysun. - H. C. Yalçın

Deyimler

düzenle

Çeviriler

düzenle

Kaynakça

düzenle