duymak
Türkçe
düzenleEylem
düzenleduymak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi duyar)
- (fizyoloji) işitmek, ses almak
- Çamaşırcı Fatma kadın annemin duymayan kulaklarına yalvarıyor. - Y. Z. Ortaç
- bilgi almak, öğrenmek, haber almak
- Bir köylüden burada avlandığınızı duydum. - Halikarnas Balıkçısı
- dokunma, koklama vb. duyularla algılamak, hissetmek
- Mehmet EROĞLU, 2020 Yarım Kalan Yürüyüş, sayfa 123 , İletişim Yayınları
- "Kokusunu da duyamamıştı."
- Mehmet EROĞLU, 2020 Yarım Kalan Yürüyüş, sayfa 123 , İletişim Yayınları
- nesnelere dokunmakla onların sıcaklık, soğukluk, sertlik, ağırlık, hareket vb. fizik durumlarından bilgi edinmek, hissetmek
- Elimin üzerinde bir böceğin gezdiğini duydum.
- sezmek, fark etmek, hissetmek
- Güzel olmasın fakat ruhu olsun, bir şey duysun. - H. C. Yalçın
Deyimler
düzenleÇeviriler
düzenleçeviriler
|
Kaynakça
düzenle- Türk Dil Kurumuna göre "duymak" maddesi