göstermemek

Türkçe

Eylem

göstermemek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi göstermez) '''göstermek''' -mez

[1] birini veya bir şeyi işaretle belirtmemek

[2] görülmesini sağlamamak, görmesine yol açmamak

[3] anlatmamak, belirtmemek, beyan etmemek

[4] bir şeyin etkisi altında tutulmamak

[5] delille inandırmamak

[6] açıklamamak, izah etmemek, öğretmemek

[7] görevlendirmemek, vazifelendirmemek, yapmasını söylememek

[8] güzelliğini ortaya çıkarmamak

[9] herhangi bir şekilde değerlendirmeye yol açmamak

[10] benzememek, görünmemek

[11] sert bir şekilde karşılık vermemek

Heceleme

Heceleme: gös‧ter‧me‧mek

Eş anlamlılar

[8] temsil etmemek

Karşıt anlamlılar

[*] göstermek

Çeviriler

çeviriler

• Almanca: [1] nicht zeigen (de)
• Azerice: görsətməmək (az)
• Eski Türkçe: bilgimsinmemek‎ (otk) (bilgimsinmemek)
• İngilizce: [1] not to show (en), not to display (en)
• Karaçay Balkarca: körgüz (krc)
• Kırım Tatarca: köstermemek (crh)
• Türkmence: görkezmemek (tk)

Örnekler

[1] Kimseyi parmağınla gösterme, çocuğum.

[2] Kitaplarını bile göstermedi.

[3] Bu sözle iyi niyetili olduğunu göstermedi.

[4] Solmasın diye güneşe göstermedi.

[4] Aleve gösterme onu sakın, parlar sonra!

[5] Teoremin doğru olduğun gösterememiş, adeta içinde kalmıştı.

[6] Yol göstermedi, insancıklar ne yapacağını bilemedi.

[7] Siz işi göstermediler mi?

[8] Bu elbise, beni pek şirin göstermiyor.

[9] Ali, hiçbir zaman gerçekleri çarpıtarak göstermez.

[10] Ağabeyinden daha büyük göstermiyorsa da ondan iki santimetre daha büyüktür.

[11] Büyüklere itaat göstermezsen Allah senden memnun olmaz, oğlum.

[11] O, katiyyen Dünya’da zulüm görenlerle dayanışma göstermez.

[12] Evde ona öyle söylemesine rağmen bir şey göstermez.

Türetilmiş kavramlar

[*] gösterememek, gösterilmemek, göstertmemek

Köken

göster + -me + -mek

Yardımcı eylem

göstermemek

[1] etmemek