kıyamet
TürkçeDüzenle
KökenDüzenle
Osmanlı Türkçesi قیامت (kıyâmet), Arapça قِيَامَة (ḳiyāme).
SöylenişDüzenle
AdDüzenle
kıyamet (belirtme hâli kıyameti, çoğulu kıyametler)
- (din) tek tanrılı dinlerin inanışına göre dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağı zaman, hesap günü, kıyamet günü, mahşer günü
- gürültülü karışıklık, gürültü patırtı
- Bağırma, çağırma, kıyamet, polisler Mustafa'yı çalyaka götürürler. - Peyami Safa
- büyük felaket, afet
ÇekimlemeDüzenle
kıyamet adının çekimi
Uğradığı değişimlerDüzenle
- Ermenice: ղիամաթ (łiamatʿ)
Benzer sözcüklerDüzenle
Sözcük birliktelikleriDüzenle
İlgili SözcüklerDüzenle
- (İslam): hesap günü, hüküm günü, karar günü, toplanma günü
- evren
- mahşer
- ölüm
- cennet, cehennem
- kabir
- münker, nekir
- berzah
- İsrafil, sur
- kıyamet alameti
- ahir zaman, mesih, mehdi, deccal
DeyimlerDüzenle
ÇevirilerDüzenle
çeviriler
KaynakçaDüzenle
- Türk Dil Kurumuna göre "kıyamet" maddesi