Türkçe

değiştir

sıkma (belirtme hâli sıkmayı, çoğulu sıkmalar)

  1. sıkmak işi
  2. bir tür pantolon veya şalvar
  3. bayat ekmeğin su ile ıslatılıp sıkılmasıyla elde edilen malzemeyi un, tuz ve suyla yoğurup hamur durumuna getirdikten sonra arasına kavrulmuş soğan, peynir konularak pişirilen bir yemek
  4. (halk ağzı) dar bir tür kadın yeleği

Söyleniş

değiştir
  • Heceleme: sık‧ma

Çeviriler

değiştir

Türetilmiş kavramlar

değiştir
  1. sıkmalı, sıkmasız, sıkmayken, sıkmayla, sıkmaysa

sık + -ma

Kaynakça

değiştir

sıkma

  1. sıkmak (eylem) sözcüğünün dilek-emir kipi basit ikinci tekil şahıs olumsuz çekimi

Söyleniş

değiştir
  • Heceleme: sık‧ma

Karşıt anlamlılar

değiştir
  1. sık

sıkma (karşılaştırma daha sıkma, üstünlük en sıkma)

Yalın Karşılaştırma Üstünlük
sıkma daha sıkma en sıkma
  1. sıkılmaya, suyu alınmaya elverişli (meyve için)

Söyleniş

değiştir
  • Heceleme: sık‧ma

Örnekler

değiştir
  1. "Sıkma portakal. Sıkma limon."

Sözcük birliktelikleri

değiştir
  1. sıkma baş, sıkma köfte

Çeviriler

değiştir