Türkçe değiştir

 
Yerde yatan hıyarlar

Köken değiştir

Osmanlı Türkçesi خیار‎, Farsça خیار‎.

Söyleniş değiştir

değiştir

hıyar (belirtme hâli hıyarı, çoğulu hıyarlar)

  1. (kabakgiller, meyveler, sebzeler) kabakgillerden, uzun, iri meyveli, sürüngen, otsu bitkinin ürünü
    Rahmetli babam hıyarı soyduktan sonra kabukların içini dazlağına ve yüzüne iyi geldiğine inandığından sürerdi.
  2. (mecaz) budala, kaba saba, görgüsüz insan
    Bu hıyar işi yine becerememiş, parayı da kaptırmış.

Çekimleme değiştir

Eş anlamlılar değiştir

Üst kavramlar değiştir

Alt kavramlar değiştir

Atasözleri değiştir

Deyimler değiştir

Türetilmiş kavramlar değiştir

Çeviriler değiştir

Ön ad değiştir

hıyar (karşılaştırma daha hıyar, üstünlük en hıyar)

  1. (argo) budala, kaba saba, görgüsüz
    Bu hıyar herif var ya, ona kaç defa dememe rağmen oraya gitmiş, döviz almak istemiş, eline dışında dolar olan bir tomar para verip sıvışmışlar.

Atasözleri değiştir

Türetilmiş kavramlar değiştir

Çeviriler değiştir

Ünlem değiştir

hıyar

  1. (argo) aptal mânâsında bir hitap
    Buraya araba park edilir mi, hıyar?!?

Çeviriler değiştir

Kaynakça değiştir

Anagramlar değiştir

Karaçay-Balkarca değiştir

Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

değiştir

  1. (kabakgiller, meyveler) kabak