Türkçe

düzenle

Söyleniş

düzenle

meydan (belirtme hâli meydanı, çoğulu meydanlar)

  1. bulunulan yer ve çevresi, ortalık
    Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu. Ö. Seyfettin
  2. eğlence veya karşılaşma yeri, yarışma
    Şehir kapılarının önündeki meydanlarda davul zurna çalınıyor, cirit, bar oynanıyordu. A. H. Tanpınar
  3. fırsat, imkân veya vakit
  4. (şehircilik) alan, saha
    Yüz binlerce asker sokakları, meydanları, kırları dolduruyordu. Ö. Seyfettin
  5. (tasavvuf) Mevlevî tekkelerinde ayin yapılan yer

Çekimleme

düzenle

Atasözleri

düzenle

Türetilmiş kavramlar

düzenle

Çeviriler

düzenle

Kaynakça

düzenle

Azerice

düzenle

Söyleniş

düzenle
  • Heceleme: mey‧dan

meydan

  1. (şehircilik) alan, meydan

Gagavuzca

düzenle

Söyleniş

düzenle
  • Heceleme: mey‧dan

meydan

  1. (şehircilik) alan, meydan

Kaynakça

düzenle
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki