Türkçe

düzenle

uydurma (belirtme hâli uydurmayı, çoğulu uydurmalar)

  1. uydurmak işi
  2. şişirme haber

Çeviriler

düzenle

uydurma (karşılaştırma daha uydurma, üstünlük en uydurma)

  1. gerçek dışı, uydurulmuş olan, yalan, sahte, asılsız, düzme
    Atatürk'ün Osmanlıcayı Türkçeleştirmek hususundaki güzel arzusunu bugünkü 'uydurma dilcilik' gayretine alet etmişiz. - B. Felek
  2. yeni biçim verilmiş
    Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum. - H. Z. Uşaklıgil

Çeviriler

düzenle

Kaynakça

düzenle

Azerice

düzenle

uydurma

  1. uydurma