Türkçe

değiştir

yüz tutmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi yüz tutar)

  1. yönelmek
    Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor. - S. F. Abasıyanık
  2. giderek biçim ve renk değiştirmek
    Suyun yüzünde.
  3. bir şey, olmak üzere bulunmak
    Duvarları sıvasız, kepenkleri boyanmadan bırakıldığı için çürümeye yüz tutmuş evde Hatice nine oturuyordu. - Necati Cumalı
  4. giderek biçim ve renk değiştirmek
    Hepimiz gölgelenmeye yüz tutan ateşe gözlerimizi dikmiştik. - Sait Faik Abasıyanık

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir