Türkçe değiştir

değiştir

çatlak (belirtme hâli çatlağı, çoğulu çatlaklar) -ğı

  1. herhangi bir yerde uzunluğuna olan açıklık
    Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti. - Aka Gündüz
  2. ara, aralık
    İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar. - Halikarnas Balıkçısı
  3. (mecaz) değişimin başlangıcı
    Yaşantımda çatlaklar oluşmaya başlamıştı. - Emine Işınsu
  4. (jeoloji) yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz
    Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu. - Tarık Buğra
  5. (tıp) deri, mukoza, kemik veya herhangi bir organ üzerinde uzunluğuna olan açıklık, yarık, fissür

Çeviriler değiştir

Ön ad değiştir

çatlak

  1. çatlamış olan
    Çatlak bardak.
  2. (mecaz) deli
    Çatlaksam çatlağım. Çatlak olmasam bunca adama, gözün görmediğini göstermeye kalkar mıydım? - Oktay Rifat

Çeviriler değiştir

Kaynakça değiştir