Ayrıca bakınız: آم, ام

Köken 1

değiştir
ء م م(ʾ-m-m)

Söyleniş

değiştir

أُمّ (ʾümmd (çoğul أُمَّهَات(ʾümmehāt) veya أُمَّات(ʾümmāt), dişil أُمَّيْن(ʾümmeyn), eril أَب(ʾeb))

  1. (aile) anne
Çekimleme
değiştir
Eş anlamlılar
değiştir

Köken 2

değiştir

أَمَّ (ʾemme) I, geniş zaman يَؤُمُّ‎‎ (yeʾümmü)

  1. (bir yere) gitmek
  2. anne olmak
  3. görmeye gitmek
  4. yol göstermek
Çekimleme
değiştir

Köken 3

değiştir

أَمْ (ʾem)

  1. yoksa
    • M.S. 609–632, Kur'an, 35:40
      قُلۡ أَرَءَيۡتُمۡ شُرَكَآءَكُمُ ٱلَّذِينَ تَدۡعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَرُونِي مَاذَا خَلَقُواْ مِنَ ٱلۡأَرۡضِ؟ أَمۡ لَهُمۡ شِرۡكٞ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ؟ أَمۡ ءَاتَيۡنَٰهُمۡ كِتَٰبٗا فَهُمۡ عَلَىٰ بَيِّنَتٖ مِّنۡهُۚ بَلۡ إِن يَعِدُ ٱلظَّٰلِمُونَ بَعۡضُهُم بَعۡضًا إِلَّا غُرُورًا. – De ki: "Allah'ı bırakıp da taptığınız ortaklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana, onlar yerden ne yaratmışlardır?" Yoksa onların göklerde bir ortaklıkları mı var? Yoksa kendilerine bir kitap verdik de, o kitaptan açık bir delile mi sahip bulunuyorlar? Hayır, zâlimler birbirlerine aldatmadan başka hiçbir şey vaadetmezler.