Kullanıcı:Ender/test 6
abak | çocuk oyunlarında sayı |
abani | ipek hırka |
abazıpka | dizden yukarısı geniş, büyük cepli pantalon |
abuca | abla |
acablaam | acaba |
afur | ahır |
aga | büyük ağabey |
akkuş | beyaz kartal |
alabaş | uluorta, yerli yersiz konuşan |
alaböce | barbunya |
alaf | kurumuş mısır |
alamuk | gündüz yağan yağmur arası güneş çıkması |
alışmak | tutuşmak, yanmak,alev almak |
amel | ishal |
anca | henüz, biraz önce |
andır | yaramaz,uzak durulması gereken kişiler |
annak | görünen yer, karşı karşıya |
anuk | nane bitkisi |
aracı | hafif seyreden salgın hastalık |
arı | (a harfi uzatılarak okunur) ileriye doğru |
arık | çok zayıf |
arıkuru | yatay |
ataşbaşı-ateşlik | şömine |
avara | boş,boş dolaşan |
avuz | ineğin doğumdan sonraki ilk sütü(ağız) |
ayam | hava durumu |
ayama | lakap |
azikiç | önemsiz |
bad | içine girilmesi zor yarasız otsu bilgiler |
bakraç | bakırdan süt, yoğurt kabı |
bardabaş | herşeye bulaşan, geçimsiz kişi; dağınık, pis |
bayak | demin, biraz önce |
bek | sağlam, kuvvetli, katı, sıkı ve sımsıkı |
bekitmek | berkitmek, sağlamlaştırmak |
belemek | beşiğe sarmak |
belikine | belli ama kime? (belli değil) |
bezene | bezelye |
bıçkı | testere ağızlı bıçak |
bıdık | çocuk |
bıldır | geçen yıl |
binakır | bir sürü, çok fazla |
bidduma | bir parça, birazcık, azıcık |
boğaz | geçek, tarla bahçe kapısı |
bostan | kavun,karpuz
öğce]]||fasulye |
böcük | böcek |
bulgurugurut | baykuş |
buymak | üşümek |
cahgaza | kavgacı |
cerlemek | yüze gelmek, |
cenik | yaylaya çıkanların yerleşim merkezi, kışlak |
cıbıl | çıplak |
cıbır | fındık bahçelerinde işe yaramayan bitkiler |
cıdık | çubuktan yapılmış kuş tuzağı |
cılga | patika yol |
cıppan | alkış |
cırıtla | krep |
cırtlık | bülbül |
cıscıbıl | çırıl çıplak |
cicik | meme |
cimcik | çimdik |
cibil-civil | çok ufak tanecikler |
cudam | kötü kişi |
cumbuş | komik |
cücen | erkek piliç |
cücük | civciv |
çara | cinsel akıntı |
çangal | fasülyenin sarması için toprağa dikilen uzun dal |
çatma | tahta ev duvarı |
çavun | hayvan izi, hayvanların ayak izi |
çavurgun | çokca yağan gelip geçici yaz yağmuru |
çec | tane, ayıklanmış fındık, mısır |
çekiş | dövüş, kavga |
çel | haşarı, yaramaz |
çember | ince dokunmuş kadın başörtüsü |
çendemek | çentik, kertik açmak |
çentik | el dokuması şal kumaştan torba biçimli çanta |
çerik | büyük tahıl ölçeği |
çın | meyveli kiraz dalı |
çırakman | gaz lambası altlığı |
çıtlak | kıvılcım |
çıtır | çözülmesi zor ip karmaşığı |
çıtırlık | geçit vermeyen çalı çırpı |
çimmek | yunmak, yıkanmak |
çitimek | kumaştaki deliği gelişi güzel örmek |
çivit | meyve çekirdeği |
çolapa | sakar, solak |
çort | dikenle kaplı alan |
çöğür | mısır biçildikten sonra tarlada kalan kökü |
çöğürmek | yaban yerde abdestini bozmak |
çökelik | yoğurt veya ayrandan yapılan yağsız peynir |
çölük | çubuk parçası |
çömen | mısır sapı (alaf) yığını |
çöten | çit örme mısır ambarı, balık avlama sepeti |
çöpür | keçi kılı |
çul | ince minder |
çük | çocuk penisi |
dahacuk | daha ileride |
dalap olmak | hasat |
dastar | el dokuması ince kilim |
davun | veba hastalığı |
dekmük | tekme |
demen | değirmen |
demin | biraz önce |
depmek | ayakla çiğnemek sureti ile veya elle sıkıştırmak |
deyda | işte orada |
dıvalak | dıvıl odun gibi olan |
dıvıl | yarılmamış yuvarlak odun, dal odun |
dıvılcık | küçük taneli kar |
dibek | dövme yapılan taş |
dible | kara lahana pilavı |
didişmek | kavga uğraşı |
dillik | düğün gibi kalabalıklar için yapılan yemek, hazırlık |
dillikci | yemek hazırlayan kişi, açcı |
dilliksiz | arkadaşları ile iyi geçinemeyen |
dirgen | çatallı uzun sopa |
diyelmek | ayakta durmak |
dobuc | kulağı ağır işiten |
dozgil | tosun |
dozirik | ucunda çöp geçirili fındıktan fırdöndü oyuncak |
dökemelik | sonbahar, hasat |
döşek | yün yatak |
döşeme | elle doğranan iri yapraklı lahana çorbası |
döşürmek | devşirmek toplamak |
dundar | görülmeyen, kapalı yer |
düve | iki yaşında dişi sığır |
düvelek | küçük kabak |
düzen | el dokuma tezgahı |
ebemkuşağı | gökkuşağı |
ebrük | zayıf aşınmış kumaş parçası (hılavak) |
ecinni | cin |
eğercek | yün eğrilen gereç |
eğirmek | bükmek |
ellik | eldiven |
entari | elbise |
enük | köpek yavrusu |
erikmek | azmak (sen çok erktin nebri) |
esbah | çamaşır |
essah | sahi gerçek |
eşgül | iştahlı |
evel | daha önce |
evlek | tarlada dönümün bir parçası |
evşün | saç üstünde bir şey çevirmeye yarayan demir alet |
evlürür | yeter |
fayrap | birden aniden |
ferik | dişi piliç |
feşel | ele avuca sığmaz, haylaz, yaramaz afacan |
fıraktı | ince ağaç dallarından yapılmış bahçe çiti |
fırın darısı | fırında kurutulmuş mısır |
fısılcuk-fısıltı | sessiz konuşma |
fışırtmak | fırlatmak |
fışkı | insan dışkısı |
fisil | soğanın, farenin küçüğü |
fizah | acı, sızı |
fol | kümese konulan tek yumurta |
gabar | olgunlaşmamış |
kabar | sivilce |
gabalak | geniş yapraklı bitki |
gadasını almak | kanmak |
gagırama | gürültü, konuşma |
galdirik | geniş yapraklı bir bitki |
gamet azıtmak | fazla ileri gitmek |
gamut | sandık |
ganayaklı | uysal, saf |
gancık | dişi |
gangiliç | yürüyüşü yan yana uyumsuz olan |
gantar böcüğü | karafatma |
gabcuk | meyve artığı |
gapı | evin ön bahçesi |
garaavu | mor çiçekli orman gülü |
gartupu | patates |
gasmuk | burunda kuruyan sümük |
gaşak | gevşek |
gatuvaz | inatcı |
gatık | katık, yoğurt |
gavlak | parasız, işe yaramaz |
gavrak | kuru |
gavurma | kavurma |
gaybet | arkasından konuşmak |
gazıl ipi | kalın yün iplik |
gecin | kurumuş fasulye yaprağı ve sapı |
gegek | elbise askısı |
geğermek | geğirmek |
gelecoş | bir tür ayran yemeği |
gelinçi | gelin ayranı |
geravu | dalları çekmeye yarayan ağaçtan yapılmış alet |
germegeriş | sonuna kadar açık |
germeş | geniş karınlı |
gevmek | çiğnemek |
gıcırık | kırlarda yetişen bir bilgi |
gıcırık | ağacı ortasından kazığa geçirip yapılan oyuncak |
gıdık | küçük saplı sepet |
gıdım | çok az azıcık |
gınnap | sicim |
gıran | dağ yamacının yüksek kısmı |
gırçıl | ak düşmüş saç |
gırgıl | keş çökeleği ezme aleti |
gırla gitmek | çok bulunmak |
gırtıl | ince ve sert ot |
gıymuk | küçük dal parçası |
girebi | ağzında gaga gibi çıkıntısı olan küçük, hafif balta |
gogice | boğmaca |
goğuz (konuz) | dolu ile yarım arası, doluya yakın sıvı |
golan | sırtta taşımak için yünden dokunmuş geniş bağcık |
gopça | düğme |
goruk | içi boş fındık |
gosara | kaba saba kişi |
gosnak | kostak, hantal, kaba ,iri |
gostil | patates |
goya | güya |
gozak | olmamış, olgunlaşmamış meyve |
gö | yeşil renk |
gödeleç | sopa |
göden | kurbağa |
gölük | at, katır (yük taşıma hayvanı) |
göt | alt |
göynek | keten fanila |
göynümüş | meyvelerin aşırı olmuş hali |
gufa | ağaç su kabı |
gulun | tay |
gumalak | küllü suya bırakıp üstünden su akıtmak |
guşlastiği | sapan |
guşluk | sabah ile öğlen arası (guşluk vakti [imecisi]) |
guvaldak | çorapsız giyilen ayakkabı |
guytak | küçük çakır |
guzine | ekmek pişirilen fırınlı soba |
gübür | toz |
gücüktene | labadaya benzer, yenilen bir kır bitkisi |
güğüm | büyük ibrik |
güllük | eğrelti otu |
gündarı | güneşte kurutulmuş mısır |
haçan | ne |
haçcak | çabuk |
hakırama | güzel, göz alıcı |
haltuk | gürültü, ses çıkarma |
hamaku | yavru hayvanlara takılan kalın ip yumağı |
harar | avanak |
hartama | altı dar büyük çit küfe |
hasıramak | çok ince kesim, çatı örtmeye yarar tahta |
haşıl | susamak, hararetle susamak |
hayana | suda pişmiş mısır yarması |
hayın | yavaş yavaş gitme |
helle | acımasız gaddar |
helvani | ince kıyılmış sebze çorbası, çorba |
hennük | yayvan tencere |
hepenk | yağan yağmurdan sonraki ıslaklık |
heri | kepenk, ahıra açılan geniş inecek yer kapağı |
herif | gayri, artık ; arzu bildirme |
herk | erkek, koca |
herzek, mukallit | kazılmış toprak |
hışır | kurnaz, akıllı |
him | kırık dökük, eski |
hoduk | taş temel çukuru |
hodul | harman sonrası kalan kuru fındık çotanağı |
holak | nadan |
holtak | çotanağından ayıklanmış fındık |
homçak | bol geniş şekilde saran (ayakkabı ) |
hopal | toplu kiraz, üzüm salkımı |
hopalak | köpek yavrusu |
hopul | toplu |
horgul | aş içindeki toplu hamur |
horsa | üstü güllük örtülü kulübe |
hortik | hırs |
horuk | ayı yavrusu |
horumak | koruyucu diken |
horuzlanmak | korumak |
hospalak | kafa tutmak |
hozan | tombul şişman |
hozmil | mısır tarlası |
höldürecek | önceki yıldan kalma patates |
hörelenmek | sıvı maddenin aniden boşalması |
höşmek | saldırır gibi tepinmek |
höşül | suda haşlanmış meyve |
ıba | nem (nemlenmiş) |
ılıncak | çocukları uyutmak için bir çeşit salıncak |
ımık | ılık |
ırganmak | kımıldamak |
ışıklı böcük | yazın ortaya çıkan bir böcek |
ışımak | gündüz olması |
ışka | ağaç sürgünü |
ışkın | genç fındık dalı |
ıyılmak | baygınlık geçirmek |
ıymak | uyuklayıp sızmak |
idare | küçük gazyağı lambası |
ilbade | (kapitone) kadın yeleği |
ilif | banyo yaparken kullanılan kir çıkarıcı bez |
ilistir | büyük süzgeç |
indemine | fazlasıyla |
it gülü | kuş burnu ağacı |
işlik | gömlek |
işmar | göz kırpmak |
itdirseği | arpacık |
kakmık | genizden çıkarılan balgam |
kapıya gitmek | helaya gitmek |
kavuklu çilek | ahududu |
kayma | ince kesilmiş ağaç |
kef | köpük |
kelek | çan |
kel çaylak | kartal cinsi, başı kel bir kuş |
keme | büyük fare |
kemre | gübre hayvan gübresi |
kenef | hela |
kendir | kenevir |
kepez | balığın gizlendiği yer |
kerkinmek | fortçuluk |
kesek | çıra, parçası |
kesmük | mısır koçanı |
keş | kuru ayran çökeleği |
keşik | sıra |
keyvanı | ihtiyar kadın |
kınacı | kına gecesine katılanlar |
kınacı gitmek | toplu halde kına gecesine gitmek |
kırklık | koyunları traş etmek için kullanılan makas |
kırkmak | traş etmek |
kirinti | ot biçme aleti |
kirman | eğerceğin alt yuvarlağı |
kirtik | küçük sabun parçası |
kıst (kıst etmek) | köpeği saldırtmak için verilen komut |
kodalak | kozalak |
kozak | olmamış |
köm | elle yapılan barınak |
kömzek | hela altı |
kösmük | sigara izmariti |
kumul | külle çamaşır yıkama işi |
kuşak çözmek | işemek, sıçmak |
külek | sağrağın büyüğü, boduç |
kültek | küçük külek, ağaçtan kulplu kova |
kürük | kulağı çok küçük koyun |
küskü | ucu sivri odun parçası |
lergigün | ilerki gün |
löküs | lüks lambası |
löpbek | yumuşak şişmanca çocuk |
mada | iştah |
mafa | at sırtında yük konan sandık |
mağzı | ahır |
mardagelmek | beğenmeme bahanesi |
mazak | şakacı |
me(al) | buyur |
meh, ahammmeh | nah! al işte |
mehlük | sakat |
mekeç | sakat |
mekelek | sakat |
meksetmek | mola vermek |
memişhane | hela |
mendebur | yaramaz |
merekep | bozulmuş fındık |
merolcan | çalı dikeninin yenilen uç kısmı |
mıçgıl | tosun |
mile | misket bilye |
misir | yeşil domates |
mıymıntı | uyuşuk |
modul | tomurcuk |
mukallit | kurnaz akıllı |
müdare | zayıf, iğreti duran, dayanıksız |
müleves | bardabaş |
nakraş | soysuz, kötü huylu |
naşşaba | maşraba |
nebri | rum erkek çocuk |
nifi | rum kız çocuk |
niyapin | ne yapıyorsun |
nerdek | üzüm şırası |
nezük | körpe,taze |
obuz | sırt, belen, dağ sırtı |
ocakbaşı | şömine |
oğ olmak | bir yerde az insanın olması |
oha | hayvana dur demek |
osmak | bıkmak usanmak |
öğmeç | mısır ekmeğinin tereyağ ve şekerle ezilmesi |
öğür | taytaş, akran (hayvan arkadaşlığı) |
öğürsek | hayvanlarda çiftleşme zamanı |
ölin | öğlen |
öte geçe-öte yüz | karşı taraf, karşı yüz |
örtleşmek | sözleşmek, gizlice anlaşmak |
ötürük | ishal |
öyme | sürmek, bulaştırmak |
paçka | çoban kulübesi |
pahal | kıskanç |
palak | malak, manda yavrusu |
pasa | devamlı |
pastaf | palavra |
pata pat | berabere kalmak |
patar | hartama için dörde ayrılmış kütük |
paykıtmak | kaçırmak |
pelit | meşe ağacı |
peşgir | havlu |
peştembal | kadınların bele bağladıkları giysi |
pey | taş duvar |
pırtı | giyecek |
pıtrak | allerjik deri kabartısı |
poğul | sütlü mısır |
port | keten, kenevirin işlemeye hazır lif topu |
pösteki, namazlu | namaz kılınan koyun postu, seccade |
pöşgü | soba |
puar | pınar, göze |
putka | ağaçtan kulpsuz kova |
putana | fıçı |
püs | mısırın ucundaki püskül |
rahmet | yağmur |
sadır | idrar |
sağrak | tereyağ konan küçük kap |
sakarca | kökleri yenen çiğdeme benzer bir bitki |
sakartlak | kene |
salahna | kır kızı, hafifmeşrep |
sınnaşmak | bulaşmak, sataşmak |
saplıyak | metal, kepçe |
sarıavu | sarı çiçekli orman gülü (zehirli) |
sataşmak | birine takılmak rahatsız etmek |
savak | suyu yönlendirme |
sef | yanlışlık |
şennik | sebze bahçesi |
seyirtmek | koşmak |
sepken | yağmurla karışık dolu |
sıbıç | sap (sebze yaprağın sap kısmı) |
sıvak | tıpa |
sidil | büyük çinko kova |
soğlama | en son kalan fındıkların toplanması |
sorani | aylak |
soyka | varlığından rahatsızlık duyulan meta |
sökürtmek | çıkartmak |
sölempe-simelek | gevşek davranmak, kendinden geçmek |
sölpük | esnemiş |
su dökmek | işemek |
sülahi | düzgün |
sütdarı | gölgede kurutulmuş mısır |
süzme | süzülmüş, suyu alınmış yoğurt |
şalak | tohuma kaçmış hıyar |
şamar | tokat, sille |
şelek | küçük harar, büyük sırt sepeti |
şennik | küçük sebze bahçesi |
şırahna | pekmezde meyve suyu süzgeci |
şişek | iki yaşında dişi koyun |
şişürmek | balon |
taflan | bir meyve (karayemiş) |
tayıradak | çabukça |
tecen peyniri | taze peynir |
tefruşlu | kapaklı tas |
teğez vurmak | hafifçe omuz vurmak |
tekcem | keşke |
tekguma,tahtagaçan | ağaçkakan |
terek | mutfak dolabı |
termaş | uygunsuz |
tey | akran |
tıkıl | tane |
tıkız | sıkı |
tıman | don, kilot |
toftaşmak | sakinleşmek |
toklu | bir yaşındaki kuzu |
tonbulca arı | bir çeşit iri, tonbulca yabani arı |
töngel | muşmula |
tutak | tencereyi sıcak tutan bezden eşya |
uçuk | heyelan |
uvatlama | düzeltme, tamir etme, uydurma |
uyuntu | uyuşuk |
ül | ıslatılmış mısır unundan |
ürmek | havlamak |
üskülü | taranmış port |
üveç | iki yaşında erkek toklu |
vayrak | gayri, artık gibi |
vazzak | elle yapılan müstehcen bir hareket |
velep | çapraz, verev |
vira | daima, her zaman |
yalavu | alev, iç alevi |
yalı yulu | rastgele, olağan |
yangu | alev, iç alevi |
yantri | yan yan giden |
yar | uçurum |
yarmaça | tomruğun yarılarak ayrılması |
yaşmak | tülbent; başörtüsü |
yavıncımak | elden çıkan bir şey için üzülmek |
yaykın | kızıl ağaç |
yaymak | hayvanları otlatmak |
yelpiştim | boşa uğraşmak |
yeğnikçi, yeğlikçi | ciddi olmayan |
yerinmek | imrenmek |
yerüklü | aşeren |
yeygü | hayvan yiyeceği, kuru ot |
yıldıramak | parlamak |
yıldırmak | hafifçe parıldamak |
yıldırikli | pırıltı |