alışmak
Türkçe
düzenleEylem
düzenlealışmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi alışır)
- bir işi tekrarlayarak kolaylıkla yapabilmek
- Muhtaç değiliz ama ben çalışmaya alıştım. - Etem İzzet Benice
- yadırgamaz duruma gelmek
- Dar ve alıştığımız çerçeve içinden çıkmak bizi şaşırtacağı için onu istemeyiz. - Asaf Halet Çelebi
- -e uyar duruma gelmek, uygun gelmek, intibak etmek
- Bu mesleğe alışmış gibi görünüyor. - Nezihe Araz
- -e sürekli ister olmak, bağımlılık kazanmak
- Tütüne alışmak. İlaca alıştı.
- -e bağlanmak, ısınmak
- Birdenbire ona alıştığını hissediyor ve bu işe ayrıca şaşıyordu. - Ahmet Hamdi Tanpınar
- -e evcilleşmek, ehlîleşmek
- tutuşmak, yanmaya başlamak
Çeviriler
düzenleKaynakça
düzenle- Türk Dil Kurumuna göre "alışmak" maddesi
Çağatayca
düzenleEylem
düzenleEski Türkçe
düzenleBu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem
düzenle- alacak almakta yardım etmek
Kaynakça
düzenle- KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.