Türkçe değiştir

Eylem değiştir

alışmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi alışır) -ır

  1. bir işi tekrarlayarak kolaylıkla yapabilmek
    Muhtaç değiliz ama ben çalışmaya alıştım. - Etem İzzet Benice
  2. yadırgamaz duruma gelmek
    Dar ve alıştığımız çerçeve içinden çıkmak bizi şaşırtacağı için onu istemeyiz. - Asaf Halet Çelebi
  3. -e uyar duruma gelmek, uygun gelmek, intibak etmek
    Bu mesleğe alışmış gibi görünüyor. - Nezihe Araz
  4. -e sürekli ister olmak, bağımlılık kazanmak
    Tütüne alışmak. İlaca alıştı.
  5. -e bağlanmak, ısınmak
    Birdenbire ona alıştığını hissediyor ve bu işe ayrıca şaşıyordu. - Ahmet Hamdi Tanpınar
  6. -e evcilleşmek, ehlîleşmek
  7. tutuşmak, yanmaya başlamak

Çeviriler değiştir

Kaynakça değiştir

Çağatayca değiştir

Eylem değiştir

  1. dostluk etmek

Eski Türkçe değiştir

Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

Eylem değiştir

  1. alacak almakta yardım etmek

Kaynakça değiştir

  • KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.