bilmemek

Türkçe

Köken

bilmeme + -k

Söyleniş

• IPA^(anahtar): /bilˈmemec/
• Heceleme: bil‧me‧mec

Eylem

bilmemek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi bilmez)

1. bir bilim ya da sanat dalında yeterli olmamak

   Yani kısacası bu mükemmel dilimizi kimse bilmez, okumaz. - B. Felek

2. bir iş yapmaya alışmış olmamak, elinden gelmemek
3. bir şeyi anlamış ya da öğrenmiş bulunmamak
4. farz etmemek, sanmamak, varsaymamak
5. hatırlamamak, tanımamak

   Kadıncığım aç. Ben geldim. Bilemedin mi? - H. R. Gürpınar

6. inanmamak
7. işine gelmemek, uygun bulmamak

   Mal almasını bildi de parasını vermeyi mi bilmiyor?

8. mes'ul tutmamak, sorumlu tutmamak

   Ben arkadaşını bilmem, seni bilirim.

9. saymamak

Çekimleme

bilmemek eyleminin çekimi

olumlu çekimler
			tekil			çoğul
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
bildirme (haber) kipleri	belirli geçmiş	basit	bilmedim	bilmedin	bilmedi	bilmedik	bilmediniz	bilmediler
		hikaye	bilmediydim	bilmediydin	bilmediydi	bilmediydik	bilmediydiniz	bilmediydiler
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	bilmediysem	bilmediysen	bilmediyse	bilmediysek	bilmediyseniz	bilmediyseler bilmedilerse
	belirsiz geçmiş	basit	bilmemişim	bilmemişsin	bilmemiş	bilmemişiz	bilmemişsiniz	bilmemişler
		hikaye	bilmemiştim	bilmemiştin	bilmemişti	bilmemiştik	bilmemiştiniz	bilmemiştiler
		rivayet	bilmemişmişim	bilmemişmişsin	bilmemişmiş	bilmemişmişiz	bilmemişmişsiniz	bilmemişmişler
		şart	bilmemişsem	bilmemişsen	bilmemişse	bilmemişsek	bilmemişseniz	bilmemişseler bilmemişlerse
	geniş	basit	bilmem	bilmezsin	bilmez	bilmeyiz	bilmezsiniz	bilmezler
		hikaye	bilmezdim	bilmezdin	bilmezdi	bilmezdik	bilmezdiniz	bilmezdiler
		rivayet	bilmezmişim	bilmezmişsin	bilmezmiş	bilmezmişiz	bilmezmişsiniz	bilmezmişler
		şart	bilmezsem	bilmezsen	bilmezse	bilmezsek	bilmezseniz	bilmezseler bilmezlerse
	şimdiki	basit	bilmiyorum	bilmiyorsun	bilmiyor	bilmiyoruz	bilmiyorsunuz	bilmiyorlar
		hikaye	bilmiyordum	bilmiyordun	bilmiyordu	bilmiyorduk	bilmiyordunuz	bilmiyordular
		rivayet	bilmiyormuşum	bilmiyormuşsun	bilmiyormuş	bilmiyormuşuz	bilmiyormuşsunuz	bilmiyormuşlar
		şart	bilmiyorsam	bilmiyorsan	bilmiyorsa	bilmiyorsak	bilmiyorsanız	bilmiyorsalar bilmiyorlarsa
	gelecek	basit	bilmeyeceğim	bilmeyeceksin	bilmeyecek	bilmeyeceğiz	bilmeyeceksiniz	bilmeyecekler
		hikaye	bilmeyecektim	bilmeyecektin	bilmeyecekti	bilmeyecektik	bilmeyecektiniz	bilmeyecektiler
		rivayet	bilmeyecekmişim	bilmeyecekmişsin	bilmeyecekmiş	bilmeyecekmişiz	bilmeyecekmişsiniz	bilmeyecekmişler
		şart	bilmeyeceksem	bilmeyeceksen	bilmeyecekse	bilmeyeceksek	bilmeyecekseniz	bilmeyecekseler bilmeyeceklerse
dilek (tasarlama) kipleri	istek	basit	bilmeyeyim	bilmeyesin	bilmeye	bilmeyelim	bilmeyesiniz	bilmeyeler
		hikaye	bilmeyeydim	bilmeyeydin	bilmeyeydi	bilmeyeydik	bilmeyeydiniz	bilmeyeydiler
		rivayet	bilmeyeymişim	bilmeyeymişsin	bilmeyeymiş	bilmeyeymişiz	bilmeyeymişsiniz	bilmeyeymişler
		şart	—	—	—	—	—	—
	şart	basit	bilmesem	bilmesen	bilmese	bilmesek	bilmeseniz	bilmeseler
		hikaye	bilmeseydim	bilmeseydin	bilmeseydi	bilmeseydik	bilmeseydiniz	bilmeseydiler
		rivayet	bilmeseymişim	bilmeseymişsin	bilmeseymiş	bilmeseymişiz	bilmeseymişsiniz	bilmeseymişler
		şart	—	—	—	—	—	—
	gereklilik	basit	bilmemeliyim	bilmemelisin	bilmemeli	bilmemeliyiz	bilmemelisiniz	bilmemeliler
		hikaye	bilmemeliydim	bilmemeliydin	bilmemeliydi	bilmemeliydik	bilmemeliydiniz	bilmemeliydiler
		rivayet	bilmemeliymişim	bilmemeliymişsin	bilmemeliymiş	bilmemeliymişiz	bilmemeliymişsiniz	bilmemeliymişler
		şart	bilmemeliysem	bilmemeliysen	bilmemeliyse	bilmemeliysek	bilmemeliyseniz	bilmemeliyseler bilmemelilerse
	emir	basit	—	bilme	bilmesin	—	bilmeyin bilmeyiniz	bilmesinler
		hikaye	—	—	—	—	—	—
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	—	—	—	—	—	—
olumsuz çekimler
			tekil			çoğul
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
bildirme (haber) kipleri	belirli geçmiş	basit	bildim	bildin	bildi	bildik	bildiniz	bildiler
		hikaye	bildiydim	bildiydin	bildiydi	bildiydik	bildiydiniz	bildiydiler
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	bildiysem	bildiysen	bildiyse	bildiysek	bildiyseniz	bildiyseler bildilerse
	belirsiz geçmiş	basit	bilmişim	bilmişsin	bilmiş	bilmişiz	bilmişsiniz	bilmişler
		hikaye	bilmiştim	bilmiştin	bilmişti	bilmiştik	bilmiştiniz	bilmiştiler
		rivayet	bilmişmişim	bilmişmişsin	bilmişmiş	bilmişmişiz	bilmişmişsiniz	bilmişmişler
		şart	bilmişsem	bilmişsen	bilmişse	bilmişsek	bilmişseniz	bilmişseler bilmişlerse
	geniş	basit	bilirim	bilirsin	bilir	biliriz	bilirsiniz	bilirler
		hikaye	bilirdim	bilirdin	bilirdi	bilirdik	bilirdiniz	bilirdiler
		rivayet	bilirmişim	bilirmişsin	bilirmiş	bilirmişiz	bilirmişsiniz	bilirmişler
		şart	bilirsem	bilirsen	bilirse	bilirsek	bilirseniz	bilirseler bilirlerse
	şimdiki	basit	biliyorum	biliyorsun	biliyor	biliyoruz	biliyorsunuz	biliyorlar
		hikaye	biliyordum	biliyordun	biliyordu	biliyorduk	biliyordunuz	biliyordular
		rivayet	biliyormuşum	biliyormuşsun	biliyormuş	biliyormuşuz	biliyormuşsunuz	biliyormuşlar
		şart	biliyorsam	biliyorsan	biliyorsa	biliyorsak	biliyorsanız	biliyorsalar biliyorlarsa
	gelecek	basit	bileceğim	bileceksin	bilecek	bileceğiz	bileceksiniz	bilecekler
		hikaye	bilecektim	bilecektin	bilecekti	bilecektik	bilecektiniz	bilecektiler
		rivayet	bilecekmişim	bilecekmişsin	bilecekmiş	bilecekmişiz	bilecekmişsiniz	bilecekmişler
		şart	bileceksem	bileceksen	bilecekse	bileceksek	bilecekseniz	bilecekseler bileceklerse
dilek (tasarlama) kipleri	istek	basit	bileyim	bilesin	bile	bilelim	bilesiniz	bileler
		hikaye	bileydim	bileydin	bileydi	bileydik	bileydiniz	bileydiler
		rivayet	bileymişim	bileymişsin	bileymiş	bileymişiz	bileymişsiniz	bileymişler
		şart	—	—	—	—	—	—
	şart	basit	bilsem	bilsen	bilse	bilsek	bilseniz	bilseler
		hikaye	bilseydim	bilseydin	bilseydi	bilseydik	bilseydiniz	bilseydiler
		rivayet	bilseymişim	bilseymişsin	bilseymiş	bilseymişiz	bilseymişsiniz	bilseymişler
		şart	—	—	—	—	—	—
	gereklilik	basit	bilmeliyim	bilmelisin	bilmeli	bilmeliyiz	bilmelisiniz	bilmeliler
		hikaye	bilmeliydim	bilmeliydin	bilmeliydi	bilmeliydik	bilmeliydiniz	bilmeliydiler
		rivayet	bilmeliymişim	bilmeliymişsin	bilmeliymiş	bilmeliymişiz	bilmeliymişsiniz	bilmeliymişler
		şart	bilmeliysem	bilmeliysen	bilmeliyse	bilmeliysek	bilmeliyseniz	bilmeliyseler bilmelilerse
	emir	basit	—	bil	bilsin	—	bilin biliniz	bilsinler
		hikaye	—	—	—	—	—	—
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	—	—	—	—	—	—

Zıt anlamlılar

• bilmek

Atasözleri

• (bir şeyi anlammaış ya da öğrenmemiş bulunmak): Bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp

Deyimler

bir şeyi anlammaış ya da öğrenmemiş bulunmak

ödev bilmek,

sağını solunu bilmemek,

yaptığını bilmemek

Türetilmiş kavramlar

• bildirmemek, bileyazmamak, bilinmemek, bilivermemek

Çeviriler

bir şeyi anlamış ya da öğrenmiş bulunmamak

• Eski Türkçe: bilinmemek‎ (otk) (bilinmemek)
• İdo: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
• Osmanlı Türkçesi: بیلممك‎ (ota)
• Türkmence: bilmemek (tk)