küçük
Türkçe
düzenleSöyleniş
düzenleKöken
düzenle- Osmanlı Türkçesi كوچوك sözcüğünden devralındı, Eski Türkçe kiçik (kiçik) sözcüğünden.
Zıt anlamlılar
düzenleAd
düzenleküçük (belirtme hâli küçüğü, çoğulu küçükler)
Çekimleme
düzenleküçük adının çekimi
Kelime birliktelikleri
düzenleTüretilmiş kavramlar
düzenleÇeviriler
düzenleküçük
Ön ad
düzenleküçük (karşılaştırma daha küçük, üstünlük en küçük)
- boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan
- değersiz, ehemmiyetsiz, kıymetsiz, önemsiz
- Bu iyi, temiz, sıhhatli küçük insanların uykusu bambaşka bir şey.Sâit Fâik Abasıyanık — S. F. Abasıyanık
- geri aşamada
- Küçük bir memurdu.
- kısık, parlak olmayan
- Küçük, tatlı bir sesle kovboy şarkıları söyledi. — R. H. Karay
- niceliği az olan
- Kimseden en küçük bir alaka görmüyordum. — S. F. Abasıyanık
- niteliği aşağı olan
- Küçük adam evine dönerken saldırıya uğradı.
- yaşı daha az olan
- Zaten galiba en küçük oğlun ölümcül bir hastalığı olduğuna hiçbirimiz inanmak istemiyorduk. — A. Ağaoğlu
Atasözleri
düzenleDeyimler
düzenleÇeviriler
düzenleküçük
|
Kaynakça
düzenle- Türk Dil Kurumuna göre "küçük" maddesi