derece
TürkçeDüzenle
KökenDüzenle
AdDüzenle
derece (belirtme hâli dereceyi, çoğulu dereceler) -si
- (fizik, ölçü birimleri) sıcaklık ölçü birimi, santigrat veya fahrenhayt olarak ölçülebilir
- bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe
- Hukuk tahsilini Paris'te bitirmiş, birinci derece diploma almıştı. - Ö. Seyfettin
- Beyoğlu'nda bu derece itibar görmemişti. - E. E. Talu
- (fizik) ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri
- Sıcakölçerin dereceleri.
- (ölçü aletleri) sıcaklıkölçer
- Hastaların ateşini ölçen aletle, dereceyle ancak asker ocağında karşılaşabilirdi. - N. Hikmet
- (kimya) bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim
- (matematik) bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi
- Dik açılar doksan derecedir.
- (spor) başarı gösterme
DeyimlerDüzenle
Sözcük birliktelikleriDüzenle
ÇevirilerDüzenle
|
İlgeçDüzenle
derece
ÇevirilerDüzenle
|
KaynakçaDüzenle
- Türk Dil Kurumu: "derece"
TürkmenceDüzenle
AdDüzenle
derece
KaynakçaDüzenle
- Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.
derece
LazcaDüzenle
AdDüzenle
derece
- derece