büyük

TürkçeDeğiştir

SöylenişDeğiştir

IPA(anahtar): byˈjyc, (çoğulu) byjycˈleɾ
Heceleme: bü‧yük

KökenDeğiştir

Eski Türkçe 𐰋𐰇𐰘𐰜(b²üy²k̥)

Değiştir

büyük (belirtme hâli büyüğü, çoğulu büyükler) -ğü

  1. (mecaz) makam, rütbe, derece bakımından daha üst olan kişi
  2. erişkin, yetişkin kişi
  3. (din) büyük abdest
    Büyüklerin tandır sefasına ayıracak zamanları yoktu. - A. Kutlu

ÇekimlemeDeğiştir

Eş anlamlılarDeğiştir

Karşıt anlamlılarDeğiştir

DeyimlerDeğiştir

AtasözleriDeğiştir

ÇevirilerDeğiştir

Ön adDeğiştir

büyük (karşılaştırma daha büyük, üstünlük en büyük)

  1. boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (müşahhas cisim), küçük karşıtı
    Büyük ağaçların altında, gazinoya doğru gidiyoruz. - Y. Z. Ortaç
  2. çok, ortalamayı aşan
    Büyük bir cevap sıkıntısı geçirdikten sonra itiraf etti. - P. Safa
  3. niceliği çok olan
    Benim büyük kalabalıklara karşı ürkekliğim vardır. - R. N. Güntekin
  4. üstün niteliği olan
    Molière büyük adammış, yeryüzüne gelmiş kişilerin en büyüklerinden biri. - N. Ataç
  5. yetişkin, belli bir yaşa gelmiş
    Büyüklerin tandır sefasına ayıracak zamanları yoktu. - A. Kutlu
  6. önemli
    Ömrünün tek ve büyük oyunu bitmişti. - T. Buğra
  7. bir grup canlı arasından yaşı diğerlerine göre daha fazla olan

ÇevirilerDeğiştir

KaynakçaDeğiştir

Kırım TatarcaDeğiştir

Ön adDeğiştir

büyük

  1. büyük
    Büyügi Mümine 19 yaşında, küçügi Amira tek eki yaşını toldurdı.