Ayrıca bakınız: Kulak

Türkçe

düzenle

Söyleniş

düzenle
IPA(anahtar): [kʰuˈɫ̪äkʰ]
Heceleme: ku‧lak

Osmanlı Türkçesi قولاق (kulak) sözcüğünden devralındı

kulak (belirtme hâli kulağı, çoğulu kulaklar)

Vikipedi
Vikipedi
kulak hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
Kulak kepçesi
Kulak anatomisi
  1. (anatomi) kulak kepçesi, işitme kanalı, kulak zarı, çekiç kemiği, örs, üzengi kemiği, kulak salyangozundan oluşan işitme organı
    Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum. - H. C. Yalçın
  2. bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü
    Elleriyle kulaklarını tıkayıp yatağının yanında tortop oldu. - H. E. Adıvar
  3. balıklarda başın iki yanında bulunan ve ağızdan alıp solungaçlardan geçirdiği suyu dışarıya vermeye yarayan yarıklardan her biri
  4. saban kulağı
  5. (mimarlık) duvar, baca, şömine vb. yerlerde kulağa benzer çıkıntı
  6. (müzik) telli çalgılarda tel germeye yarayan burgu
  7. (coğrafya) akarsuların ve özellikle göllerin karaya giren ve durgunlaşan yerleri
  8. seslerin uygunluğunu seçebilme ve değerlendirebilme yeteneği
  9. varlıklı Rus köylüsü
  10. koltuk gibi mobilyaların kolçağı.
    • Murathan Mungan, 2011 Beşpeşe, sayfa 52 , Metis Yayınları
      "Oturduğu berjer koltuğun kulaklarından birini başını dayamış, kollarını kucağında kavuşturmuş bir halde Zehra'nın yüzüne muzip bir masal anlatmışçasına, hastalıklı denebilecek bir bakışla bakıyor, Zehra'nın tepkisini görmek istiyordu."

Sözcük birliktelikleri

düzenle

Deyimler

düzenle

Çeviriler

düzenle

Kaynakça

düzenle
  • Türk Dil Kurumuna göre "kulak" maddesi
  • 1799, Transactions of the American Philosophical Society - 4. cilt - Sayfa 495
  • 1971, etimológiai szótár: - Sayfa 254
  • 1981, Urwörter der Menschheit: eine Archäologie der Sprache - Sayfa 59

Atasözleri

düzenle

Gagavuzca

düzenle

kulak

  1. (anatomi) kulak

Kaynakça

düzenle
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki