ses
Türkçe değiştir
Söyleniş değiştir
Köken değiştir
Ad değiştir
ses (belirtme hâli sesi, çoğulu sesler) -si
- (akustik) kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün
- Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu. - F. R. Atay
- (ses bilgisi) akciğerlerden gelen havanın ses yolunda oluşturduğu titreşim
- Mustafa sesimdeki alaycı tınıdan kuşkulandı. - A. Ümit
- (mecaz) duygu ve düşünce
- Gençliğin sesini duyuran başka bir dergide ... - Y. Z. Ortaç
- (mecaz) herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki
- Vicdanın sesi. Aklın sesi.
- (müzik) aralarında uyum bulunan titreşimler, ezgi
Deyimler değiştir
alçak ses, bas sesi, çalan sesi, ses aygıtı, ses bilgisi, ses bilimi, ses çıkarma, ses dizisi, ses kaydı, ses kaynağı, ses kirişleri, ses mühendisliği, ses organları, ses rengi, ses sanatı, ses uyumsuzluğu, ses veren, ses yitimi, ses yolu, ses yönetmeni, sıtma görmemiş ses, vurduğu yerden ses getirmek
Türetilmiş kavramlar değiştir
Çeviriler değiştir
çeviriler
|
Kaynakça değiştir
- Türk Dil Kurumuna göre "ses" maddesi
Afrikanca değiştir
Sayı adı değiştir
ses
Esperanto dili değiştir
Sayı adı değiştir
ses
Gagavuzca değiştir
Köken değiştir
Eski Türkçe säs
Ad değiştir
ses
Kaynakça değiştir
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki
Kırım Tatarca değiştir
Sayı adı değiştir
ses
Sarduca değiştir
Sayı adı değiştir
ses
Türkmence değiştir
Ad değiştir
ses
- (akustik) ses, ses
Zazaca değiştir
Sayı adı değiştir
ses