Ayrıca bakınız: SES, şeş, ün

Türkçe

değiştir

Söyleniş

değiştir
IPA(anahtar): ˈses, sesˈleɾ
Heceleme: ses

Eski Türkçe

ses (belirtme hâli sesi, çoğulu sesler)

  1. (akustik) kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün
    Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu. - F. R. Atay
  2. (ses bilgisi) akciğerlerden gelen havanın ses yolunda oluşturduğu titreşim
    Mustafa sesimdeki alaycı tınıdan kuşkulandı. - A. Ümit
  3. (mecaz) duygu ve düşünce
    Gençliğin sesini duyuran başka bir dergide ... - Y. Z. Ortaç
  4. (mecaz) herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki
    Vicdanın sesi. Aklın sesi.
  5. (müzik) aralarında uyum bulunan titreşimler, ezgi

Deyimler

değiştir

alçak ses, bas sesi, çalan sesi, ses aygıtı, ses bilgisi, ses bilimi, ses çıkarma, ses dizisi, ses kaydı, ses kaynağı, ses kirişleri, ses mühendisliği, ses organları, ses rengi, ses sanatı, ses uyumsuzluğu, ses veren, ses yitimi, ses yolu, ses yönetmeni, sıtma görmemiş ses, vurduğu yerden ses getirmek


Türetilmiş kavramlar

değiştir

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir

Afrikanca

değiştir

Sayı adı

değiştir

ses

  1. altı

Esperanto dili

değiştir

Sayı adı

değiştir

ses

  1. altı

Gagavuzca

değiştir

Eski Türkçe säs

ses

  1. (akustik) ses, seda, ün

Kaynakça

değiştir
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki

Kırım Tatarca

değiştir

Sayı adı

değiştir

ses

  1. altı

Sayı adı

değiştir

ses

  1. altı

Türkmence

değiştir

ses

  1. (akustik) ses, ses

Sayı adı

değiştir

ses

  1. altı