Ayrıca bakınız: TAP, táp, tâp, țap, tạp, tập

Türkçe

düzenle

Söyleniş

düzenle

Köken 1

düzenle

tap (belirtme hâli tapı, çoğulu taplar)

  1. (Düziçi ağzı) Beceri.
  2. (Düziçi ağzı) Bir şeyin işine yakışırlığı.
  3. (Düziçi ağzı) Bir şeyin veya işin layığı, yakışığı. Bir duruma münasip bir şekilde uymak, münasiplik.

Çekimleme

düzenle

Köken 2

düzenle

tap

  1. tapmak (eylem) sözcüğünün dilek-emir kipi basit ikinci tekil şahıs olumlu çekimi
    zıt anlamlısı: tapma

Anagramlar

düzenle

Çağatayca

düzenle

Söyleniş

düzenle
  • Heceleme: tap

İngilizce

düzenle

Söyleniş

düzenle
  • Heceleme: tap

tap (çoğulu taps)

  1. çeşme, musluk
    eş anlamlısı: faucet

Kırım Tatarcası

düzenle

Söyleniş

düzenle
  • Heceleme: tap

Belirteç

düzenle

tap

  1. henüz, şimdiye kadar
    Yoq, canım, tap o qadar ahmaq degilim. — Yok, canım, henüz o kadar ahmak değilim. Yusuf Bolat

Kumanca

düzenle

Söyleniş

düzenle
  • Heceleme: tap

tap

  1. bulmak

Tatarca

düzenle

Söyleniş

düzenle
  • Heceleme: tap

Kaynakça

düzenle
  • KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.