Türkçe

düzenle

Söyleniş

düzenle
IPA(anahtar): ujˈmac

Heceleme

düzenle
Heceleme: uy‧mak

uymak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi uyar)

  1. ölçüleri birbirini tutmak
    Ayakkabı ayağına iyi uydu.
  2. renk, biçim v.s. yönünden birbirini tutmak, uygun düşmek
    Kravat ceketine uymuş.
  3. zevke, anlayışa uygun düşmek
    Sizin tutumunuz bizim görev anlayışımıza uyuyor.
  4. bir inanca, bir anlayışa, bir duruma veya egemen bir güce uygun davranışta bulunmak, riayet etmek
    Şu acayip sevdaları bırak, muhite uy, zamana uy, hayatını mükemmel kazanırsın. - P. Safa
  5. bağlı kalmak, tabi olmak
    Birtakım kayıt ve şartlara uymalıydı.
  6. uygun düşmek, münasip olmak
    Her cihette birbirine uyacak kadın erkek bulmak dünyada kabil değildir. - H. C. Yalçın

Deyimler

düzenle

Çeviriler

düzenle

Kaynakça

düzenle


Çağatayca

düzenle
  1. yüksük
  2. bir kabile ismi

Eski Türkçe

düzenle
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
  1. uymak
  2. birine bağlı olmak