Türkçe

değiştir

çökmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi çöker)

  1. bulunduğu düzeyden aşağı inmek, çukurlaşmak
    Toprak çökmek; Yol çökmek.
  2. üzerinde bulunduğu yere yıkılmak
    Tavan çökmek; Döşeme çökmek; Ev çökmek.
  3. çömelmek
    Suyun başına çöküp ellerini, yüzünü yıkamaya koyuldu. - H. F. Ozansoy
  4. oturmak, birdenbire oturmak
    Soluk soluğa yere çöktü. - F. R. Atay
  5. deve, sığır vb. olduğu yere oturmak
    Boz renkli bir kaya, tıpkı çökmüş bir hecin sırtını andırıyordu. - Y. K. Karaosmanoğlu
  6. şakak, avurt vb. içeri doğru girmek, çukurlaşmak
    Kadının yanakları daha fazla çöktü. - H. E. Adıvar
  7. basmak, yayılmak
    Geceleri bazen öyle bir sessizlik çöküyor ki muharebenin bu yerlerde olduğuna insanın inanamayacağı geliyor. - N. F. Kısakürek
  8. sis, duman vb. inerek kaplamak
    Alaca karanlıklar çökerken köşk bahçesinin parmaklıklarında görünmektedir. - S. Birsel
  9. (mecaz) sarsılıp dinçliğini yitirmek
    Şayet iradesiz bir adamsanız az zamanda çürüyüp çökmeniz pek mümkündür. - R. H. Karay
  10. tortu dibe inmek
  11. (mecaz) son bulmak, yıkılıp dağılmak
    Bir gün vatan çöktü ve millî mabetler istila edildi. - A. Gündüz
  12. (mecaz) yoğun bir biçimde duymak
    Mustafa Kemal'in içine ilk defa bu lisede vatan kaygısı çöktü. - F. R. Atay

Deyimler

değiştir

diz çökmek, tavan başına çökmek

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir

Eski Türkçe

değiştir
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
  1. diz çökmek
  2. dibe çökmek

Türkmence

değiştir

çökmek

  1. çökmek

Kaynakça

değiştir
  • Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.