inmek
TürkçeDeğiştir
EylemDeğiştir
inmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi iner) -er
- yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek
- bir taşıt veya binek hayvanından yere basmak
- Tramvayın ön tarafından hızla inerken, arkasından bir sesin bağırdığını gördü. - P. Safa
- dağ, tepe vb. yüksek bir yerden gelmek
- Dağdan kurt indi.
- bir yerden başka bir yere gitmek, varmak (-e)
- Bünyamin, gücünün yettiği kadar hızlı yürüyüp Haliç'e indi. - İ. O. Anar
- konaklamak (-e)
- Samananbarı köyünün en büyük ve gösterişli evine inmişlerdi. - H. E. Adıvar
- alçalıp eski durumuna dönmek
- Sular indi. Şiş indi.
- (ekonomi) fiyatı düşürmek
- Bin lira daha indim, gene almadı.
- değeri düşmek
- Altın fiyatları indi.
- (argo) vurmak (-e)
- Şimdi kafana inerim!
- yıkılmak
- Yağmurdan duvar inmiş.
- inme gelmek (-e)
- Sağ tarafına inmiş.
- bir yeri kaplamak, basmak veya bir yerden akmak, kaymak
- Gemi baş döndüren zaferli bir gürültüyle indi sulara... - Ç. Altan
- uzamak, ulaşmak
- Beyaz taşlardan yapılmış kısa bir duvarın ötesindeki zeytinlik ta vadiye kadar iniyordu. - Ö. Seyfettin
- ağmak
- sayısı azalmak
- Evvelden daha çok olduğumuzu zannettiğim hâlde sayımız son günlerde bu miktara inmiştir. - R. N. Güntekin
Karşıt anlamlılarDeğiştir
DeyimlerDeğiştir
ÇevirilerDeğiştir
çeviriler
|
KaynakçaDeğiştir
- Türk Dil Kurumuna göre "inmek" maddesi
ÇağataycaDeğiştir
EylemDeğiştir
- nuzul, tenezzül etmek
- itât etmek
Eski TürkçeDeğiştir
Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
EylemDeğiştir
- inmek