yoğun
Türkçe
değiştirSöyleniş
değiştirÖn ad
değiştiryoğun
- hacmine oranla ağırlığı çok olan, kesif
- koyu, kalın
- Yoğun bir sis.
- etkisi güçlü olan, ağır
- Puslu havaya yoğun bir kükürt kokusu sinmiş. - Adalet Ağaoğlu
- (mecaz) artmış, çoğalmış bir durumda olan
- O bölgede nüfus yoğundur.
- (mecaz) dolu, sıkı, sıkışık, çok, konsantre
- (mecaz) şişman, iri, tombul
- İtibarlı masalarda, sigaralarını içen, iri kalçalı, beyaz sarışın birtakım yoğun kadınlar... - Attila İlhan
- (eski, halk ağzı): kaba, kalın, iri (elek, iğne)
Çeviriler
değiştirçeviriler
Kaynakça
değiştir- Türk Dil Kurumuna göre "yoğun" maddesi