it
Dillerarası
düzenleTürkçe
düzenleKöken
düzenle- Eski Türkçe ایت, Eski Türkçe ıt (ıt).
Söyleniş
düzenleAd
düzenleit (belirtme hâli iti, çoğulu itler)
- (köpekgiller) köpek
Çekimleme
düzenleit adının çekimi
Üst kavramlar
düzenleAtasözleri
düzenleköpek
Deyimler
düzenleTüretilmiş kavramlar
düzenleEylem
düzenleKaynakça
düzenle- Türk Dil Kurumuna göre "it" maddesi
Azerice
düzenleİngilizce
düzenleKöken
düzenle- Orta İngilizce it, hit, Eski İngilizce hit, Proto Cermence *hit, [}Ana Hint-Avrupa dili]] *ḱe-, *ḱey-.
Söyleniş
düzenleAd
düzenleAdıl
düzenleit
- (kişi adılı): üçüncü tekil şahıs zamiri. "o" (insan haricindeki canlılar, nesneler ve kavramlar için)
- A room with two beds in it; this approach is refreshing because it breaks down barriers; it is a wonderful dog. — İçinde iki yatak bulunan bir oda; Bu yaklaşım, ferahlatıcıdır çünkü [o] engeller yıkmaktadır; Harika bir köpek.
- cinsiyet belirtmeden bir hayvan veya çocuktan bahsederken kullanılır
- She was holding the baby, cradling it and smiling into its face. — Bebeği tutup tutuyor[_], beşiğini sallıyor[_] ve yüzüne gülümsüyordu.
- taraflarca bilinen veya şu an gerçekleşen bir durumdan bahsederken kullanılır
- Stop it, you're hurting me! — Kes şunu, beni incitiyorsun!
- bahsi geçen kişinin "kim" veya "ne" olduğunu açıklamak için kullanılır
- Hi, it's me; it's a boy! — Selâm, benim; O bir oğlan!
- hava durumu, mesafe veya zaman gibi kavramlardan bahsederken özne yerine kullanılır
- It's half past five; it was two miles to the island; it's raining. — Saat beş buçuk[_]; adaya kadar iki mildi[_]; yağmur yağıyor[_].
- cümlenin devamında belirli bir konu belirtilecekse başta özne veya nesne olarak kullanılır
- It is impossible to assess the problem; she found it interesting to learn about their strategy. — [O] Sorunu değerlendirmek imkânsızdır; [Onların] Stratejilerini öğrenmeyi ilginç buluyordu.
- cümlenin devamında gelen açıklamayı vurgulamak için kullanılır
- It is the child who is the victim. — Kurban o çocuktur.
- mevcut durum, şartlar veya ortam
- No one can stay here - it's too dangerous now. — Kimse burada duramaz - artık çok tehikeli[dir].
- tam da istenilen veya lâzım olan şey
- They thought they were it; you've either got it or you haven't — Onlar, o olduklarını zannettiler; ya kavradın, ya kavramadın.
Deyimler
düzenleKırım Tatarcası
düzenleÖzbekçe
düzenleŞorca
düzenleBu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Şorca alfabesinde yazılmamıştır.