Ayrıca bakınız: .it, -it, -it-, -ît, IT, It, ít, ịt, ˈit

Dillerarası

düzenle

it

  1. İtalyanca için ISO 639-1 dil kodu

Ek okumalar

düzenle
  • İngilizce Vikipedi'de it

Türkçe

düzenle

Söyleniş

düzenle

it (belirtme hâli iti, çoğulu itler)

  1. (köpekgiller) köpek

Çekimleme

düzenle

Üst kavramlar

düzenle

Atasözleri

düzenle

Deyimler

düzenle

Türetilmiş kavramlar

düzenle

it

  1. itmek (eylem) sözcüğünün dilek-emir kipi basit ikinci tekil şahıs olumlu çekimi

Zıt anlamlılar

düzenle

Kaynakça

düzenle

Azerice

düzenle

Söyleniş

düzenle
  • Heceleme: it

it

  1. (köpekgiller) it; köpek

İngilizce

düzenle

Söyleniş

düzenle

it (çoğulu its)

  1. (BK, teklifsiz konuşma) cin ile karıştırılarak içilen bir çeşit İtalyan şarabı, vermut
    He poured a gin in it. — [Onun] İçine cin döktü.
  2. (teklifsiz konuşma) cinsî arzu veya ilişki
  3. çocuk oyunlarında "ebe"

it

  1. (kişi adılı): üçüncü tekil şahıs zamiri. "o" (insan haricindeki canlılar, nesneler ve kavramlar için)
    A room with two beds in it; this approach is refreshing because it breaks down barriers; it is a wonderful dog. İçinde iki yatak bulunan bir oda; Bu yaklaşım, ferahlatıcıdır çünkü [o] engeller yıkmaktadır; Harika bir köpek.
  2. cinsiyet belirtmeden bir hayvan veya çocuktan bahsederken kullanılır
    She was holding the baby, cradling it and smiling into its face. — Bebeği tutup tutuyor[_], beşiğini sallıyor[_] ve yüzüne gülümsüyordu.
  3. taraflarca bilinen veya şu an gerçekleşen bir durumdan bahsederken kullanılır
    Stop it, you're hurting me! — Kes şunu, beni incitiyorsun!
  4. bahsi geçen kişinin "kim" veya "ne" olduğunu açıklamak için kullanılır
    Hi, it's me; it's a boy! — Selâm, benim; O bir oğlan!
  5. hava durumu, mesafe veya zaman gibi kavramlardan bahsederken özne yerine kullanılır
    It's half past five; it was two miles to the island; it's raining. — Saat beş buçuk[_]; adaya kadar iki mildi[_]; yağmur yağıyor[_].
  6. cümlenin devamında belirli bir konu belirtilecekse başta özne veya nesne olarak kullanılır
    It is impossible to assess the problem; she found it interesting to learn about their strategy. — [O] Sorunu değerlendirmek imkânsızdır; [Onların] Stratejilerini öğrenmeyi ilginç buluyordu.
  7. cümlenin devamında gelen açıklamayı vurgulamak için kullanılır
    It is the child who is the victim. — Kurban o çocuktur.
  8. mevcut durum, şartlar veya ortam
    No one can stay here - it's too dangerous now. — Kimse burada duramaz - artık çok tehikeli[dir].
  9. tam da istenilen veya lâzım olan şey
    They thought they were it; you've either got it or you haven't — Onlar, o olduklarını zannettiler; ya kavradın, ya kavramadın.

Deyimler

düzenle
İngilizce kişi adılları
Adet 1. kişi 2. kişi 3. kişi
eril dişil nötr
Tekil Iyouhesheit
Çoğul weyouthey

Kırım Tatarcası

düzenle

Söyleniş

düzenle
  • Heceleme: it

it

  1. (köpekgiller) it; köpek

Özbekçe

düzenle

Söyleniş

düzenle
  • Heceleme: it

it

  1. (köpekgiller) it; köpek
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
  1. (köpekgiller) it; köpek

Tatarca

düzenle

Söyleniş

düzenle
  • Heceleme: it

it

  1. (köpekgiller) it; köpek

Türkmence

düzenle

Söyleniş

düzenle
  • Heceleme: it

it

  1. (köpekgiller) it; köpek