Türkçe

değiştir

karalamak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi karalar)

  1. -i boya veya kalemle birtakım şekiller çizerek bir yeri kirletmek
    Duvarı karalamışlar.
  2. -i bir yazının üzerini çizerek onu geçersiz kılmak
    Son iki satırı karalamalı.
  3. -i taslak olarak yazmak veya çizmek
    Defteri elime alıp şu iki sayfalık yazıyı karaladıktan sonra kapının yavaşça gıcırdadığını işittim. - Halit Ziya Uşaklıgil
  4. hızlı ve acele olarak yazmak
    Birdenbire ayağa kalktı ve ayakta bir reçete karaladı. - Sait Faik Abasıyanık
  5. -i (mecaz) leke sürmek, kötülük yüklemek, iftira etmek

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir