resim
Türkçe
değiştirKöken
değiştirAd
değiştirresim (belirtme hâli resmi, çoğulu resimler)
- (sanat) varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimler
- Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı. -T. Buğra
- bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanat
- Türkiye'de resim bir müddetten beri soysuz bir sanat hâline gelmeye başladı. - O. S. Orhon
- (fotoğrafçılık) fotoğraf
- Güzel İnebolu kızı, duvara yapıştırılan Gazi'nin resmine uzun uzun baktı. - A. Gündüz
- (hukuk) bazı eşyadan ve işlerden alınan vergi veya harç
- Osmanlı Devleti'nin birçok vergi ve resimleri bu yüzden doğrudan doğruya yabancı alacaklıların cebine gider. - Y. K. Karaosmanoğlu
- tören
- açık gösterge, kesin sonuç
Deyimler
değiştiratölye resmi, baskı resim, cam resim, canlı resim, çıplak resim, çizgi resim, dağlama resim, demir resmi, duvar resmi, geçit resmi, gölgeli resim, işgaliye resmi, ıstampa resim, kabul resmi, kazıma resim, küşat resmi, mağara resmi, negatif resim, net resim, palamar resmi, resim almak, resim çekmek, resim gibi, resim klişesi, resim yazı, resm-i çift, resm-i mücerret, robot resim, saydam resim, teknik resim, tellaliye resmi, temsilî resim, vesikalık resim, yakma resim
Sözcük birliktelikleri
değiştirÇeviriler
değiştirçeviriler
|
Kaynakça
değiştir- Türk Dil Kurumuna göre "resim" maddesi
Gagavuzca
değiştirKöken
değiştirAd
değiştirresim
- (sanat) resim
Kaynakça
değiştir- Etymological Dictionaries - Andras Rajki