Türkçe değiştir

Eylem değiştir

sarılmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi sarılır)

  1. sarma işi yapılmak
    Ellerine sarıldım, öpüyorum, sorularımı tekrarlıyorum. - Refik Halit Karay
  2. bir şeyin üzerine bir veya birkaç kez dolanmak
    Yeldirmelerine sarılmış yanık yüzlü bir küme köy kadını hep birden trene ellerini uzatıyor, bağırıyordu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
  3. kollarını dolamak, kucaklamak
    Sarıldığı gibi iki yanağından içtenlikle öpmüştü müdürü. - Ayşe Kulin
  4. bütün gücü ile ele almak
  5. hemen yapmaya koyulmak, girişmek
  6. (mecaz) büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek
    İkinci sınıfa geçtikten sonra derslerine daha fazla sarılmıştır. - Falih Rıfkı Atay

Deyimler değiştir

Çeviriler değiştir

Kaynakça değiştir


Eski Türkçe değiştir

Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

Eylem değiştir

  1. sarılmak
  2. kırmak
  3. darılmak