Türkçe

değiştir

bağışlamak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi bağışlar)

 
Bağışlamak
  1. bir mal veya hakkı karşılık beklemeden birine vermek, hibe etmek, teberru etmek
    Ödünç aldığı parayı bile kendinden daha ihtiyaçlısına bağışlayan ancak bir masal adamıdır, değil mi? - İ. A. Gövsa
  2. herhangi bir kötü davranış için ceza vermekten vazgeçmek, affetmek
    Çocuk elindeki çiçek demetini kumandanın ayağı altına atarak, babamı bağışlayınız, diyordu. - F. R. Atay
  3. görevden çekmek, almak
  4. hoş görmek
    Sizleri meraka sokmamı aranızda bulunmamın sevincine bağışlayın. - Halikarnas Balıkçısı

Deyimler

değiştir

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir