ağaç
Türkçe
değiştirKöken
değiştir- Osmanlı Türkçesi آغاچ, Eski Türkçe yıgaç (yıgaç).
Söyleniş
değiştirAd
değiştirağaç (belirtme hâli ağacı, çoğulu ağaçlar)
- (ağaçlar) boyu en az beş metre, çapı da 10 cm'den aşağı olmayan, dal, sürgün ve yapraklarının oluşturduğu tepe tacını tek bir gövde üzerinde taşıyan, her yıl çap artımı yaparak kalınlaşan, sürgün vererek boylanan, hücrelerinin büyük bölümü odunlaşmak bitki anatomisi laşmış olan, uzun ömürlü bitki
- Ağaç dikme alışkanlığını askerde edindi.
- Ağaç yetiştirmek ve ona bakmak işlerin en zevklisidir.
- (malzemeler, ormancılık) kereste, tahta
- (tezhip) bir süsleme motifi
Çekimleme
değiştirÜst kavramlar
değiştirDeyimler
değiştiracı ağaç, ağaç arısı, ağaç balı, ağaç baskısı, ağaç bilimi, ağaç biti, ağaç çentikçisi, ağaç çileği, ağaç çivi, ağaç damarı, ağaç ebegümeci, ağaç gölgeliği, ağaç gövdesi, ağaç hamuru, ağaç inancı, ağaç incir kuşu, ağaç kabuğu, ağaç kamışçını, ağaç kaplama, ağaç kavunu, ağaç kazık, ağaç kurbağası, ağaç kurdu, ağaç kuşak, ağaç küpesi, ağaç mantarı, ağaç minesi, ağaç mobilya, ağaç nemi, ağaç olmak, ağaç oyma, ağaç parçası, ağaç parkı, ağaç sakızı, ağaç sansarı, ağaç serçesi, ağaç sürgünü, ağaç topolojisi, ağaç yılanı, ağaç zararlısı, ağı ağacı, aselbent ağacı, ateş ağacı, avize ağacı, badem ağacı, ban ağacı, bilader ağacı, çam ağacı, çivit ağacı, çubuk ağacı, dantel ağacı, demir ağacı, dişbudak ağacı, ekmek ağacı, günlük ağacı, hayat ağacı, Hint yağı ağacı, hurma ağacı, idris ağacı, iğ ağacı, iğne yapraklı ağaç, ipek ağacı, kâfur ağacı, kâğıt ağacı, kandıra ağacı, karayemiş ağacı, kardeşkanı ağacı, kartal ağacı, katran ağacı, kene ağacı, kına ağacı, kısmet ağacı, kokak ağaç, kör ağaç, lâle ağacı, lastik ağacı, mabet ağacı, mantar ağacı, maya ağacı, mersin ağacı, meşe ağacı, meyve ağacı, mobilya ağacı, mum ağacı, noel ağacı, oya ağacı, öd ağacı, özek ağacı, papaya ağacı, para ağacı, paşa ağacı, pelesenk ağacı, peygamber ağacı, peynir ağacı, porsuk ağacı, sabun ağacı, sakız ağacı, salkım ağacı, salkım söğüt ağacı, sandal ağacı, sapot ağacı, servi ağacı, sığla ağacı, soy ağacı, süs ağacı, süt ağacı, şeker ağacı, tespih ağacı, tik ağacı, top ağaç, yakı ağacı, yalancı öd ağacı, zamk ağacı
Türetilmiş kavramlar
değiştirağaçça, ağaççı, ağaççık, ağaçdelen, ağaçkakan, ağaçken, ağaçkesen, akağaç, akçaağaç, ağaçla, ağaçlı, ağaçlık, ağaçsa, ağaçsı, ağaçsıl, ağaçsız, akağaç, akçaağaç, başağaç, çayağacı, darağacı, gazozağacı, karaağaç, kızılağaç
Çeviriler
değiştir
|
Ön ad
değiştirağaç (karşılaştırma daha ağaç, üstünlük en ağaç)
- ağaç gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan
- Ağaç tekne yapmayı ustaca becerir.
Çeviriler
değiştirAtasözleri
değiştir- Ağaca balta vurmuşlar "sapı bedenimden" demiş
- Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur
- Ağaca çıksa pabucu yerde kalmaz
- Ağaca dayanma kurur, adama dayanma ölür
- Ağacı kurt, insanı dert yer
- Ağacın kurdu içinde olur
- Ağaç ağaç içinde büyür
- Ağaç kökünden yıkılır
- Ağaç meyvesi olunca başını aşağı salar
- Ağaç ne kadar uzasa göğe ermez
- Ağaç yaprağıyla gürler
- Ağaç yaş iken eğilir
- Ağaç yaşken eğilir
- Ağaç, meyvesi olunca başını aşağı salar
- Ağaçtan maşa olmaz
- Balta değmedik ağaç olmaz
Karaçay-Balkarca
değiştirAd
değiştir- (ağaçlar) ağaç
Kırım Tatarcası
değiştirAd
değiştirağaç
Ek okumalar
değiştir- Kırım Tatarca Vikipedi'de ağaç
Tatarca
değiştirAd
değiştirağaç
- (ağaçlar) ağaç
Ek okumalar
değiştir- Tatarca Vikipedi'de ağaç