- Eski Türkçe 𐰋 (b²)
- IPA(anahtar): /ˈev/
- Şiveler: Sivas ili Kangal ilçesinde Terekeme veya Karapapah şivesinde öy, ev demektir.
- Heceleme: ev
ev (belirtme hâli evi, çoğulu evler)
- (iskân, mimarlık) yalnız bir ailenin oturabileceği şekilde yapılmış bina
- Kat mülkiyeti kanunu çıktığından beri ev alacak kadar parası olmayanlar daire alabiliyor.
- (iskân, mimarlık) bir kişinin veya ailenin içinde yaşadığı yer, içinde insanların yaşadığı, çevresi duvarlarla çevrili, odalara bölünmüş, kendine ait çatısı ve bazen de bahçesi olan ahşap, toprak veya betonarme yapı
- Ana oğul, yeni kiraladıkları eve bir pazar günü taşındılar. - Necati Cumalı
- (mecaz) aile
- Evine bağlı bir adam isterdi.
- (eskimiş, sosyoloji) nesil
dâr, hane, konut, mesken, soy
apartman,
daire,
gecekondu,
köşk,
villa
acara evi
ahşap ev,
bağ evi,
bakım evi,
dağ evi,
ev açmak,
ev adamı,
ev altı,
ev bark,
ev çizgileri,
ev ekmeği,
ev ekonomisi,
ev eşyası,
ev ev dolaşmak,
ev gezmesi,
ev halkı,
ev hanımı, ev işi,
ev işi,
ev kadını,
ev sahibi
ev sineği,
ev yemeği,
evi sırtında,
dubleks ev,
hücre evi,
kâgir ev,
konteyner ev,
kuş evi,
laz evi,
müstakil ev,
oda evi,
orman evi,
prefabrik ev,
taşınır ev,
tripleks ev,
yüzer ev
arıtımevi,
aşevi,
aşevi,
ayevi,
babaevi,
bakımevi,
basımevi,
bıçkıevi,
buğuevi,
camevi,
canevi,
cemevi,
cenazeevi,
cezaevi,
ciltevi,
çayevi,
çiçekevi,
dağıtımevi,
damıtımevi,
dernekevi,
dikimevi,
doğumevi,
doyumevi,
dökümevi,
düğünevi,
dümenevi,
dünyaevi,
düşkünlerevi,
erkekevi,
ezimevi,
giyimevi,
gökevi,
gözevi,
gözlemevi,
hâkimevi,
halkevi,
hekimevi,
huzurevi,
ıslahevi,
imamevi,
evce,
evci,
evcik,
evken,
evle,
evli,
evse,
evsiz
aşevi,
cezaevi,
evcimen,
gaybubet evi,
genelev,
kadınevi,
kahveevi,
kayakevi,
kesimevi,
kızevi,
kimsesizlerevi,
kitabevi,
konukevi,
merdivenevi,
modaevi,
müzikevi,
oğlanevi,
orduevi,
öğretmenevi,
ölüevi,
polisevi,
radyoevi,
randevuevi,
sağlıkevi,
sanatevi,
sayrılarevi,
tevkifevi,
ufak ev,
tevkifevi
çeviriler
- Abhazca: аҩны (ab) (āʿ°nə)
- Adigece: унэ (ady) (wnă)
- Afrikanca: huis (af)
- Altayca: ӱй (alt) (üy), тура (alt) (tura)
- Âzerîce: ev (az)
- Ainu: チセ (ain) (cise)
- Almanca: Haus (de) n
- Yahudi Almancası: hoyz (yi) (hoyz)
- Amharca: ቤት (am) (bet)
- Arapça: مَنْزِل (ar) e (menzil), مَسْكَن (ar) e (mesken), دَار (ar) e (dār), بَيْت (ar) e (beyt)
- Arnavutça: shtëpi (sq)
- Aymaraca: uta (ay)
- Babuza: don
- Balinezce: umah (ban)
- Baskça: etxe (eu)
- Başkurtça: өй (ba) (öy)
- Beyaz Rusça: дом (be) e (dom)
- Bretonca: ti (br)
- Bulgarca: къща (bg) (kǎšta); дом (bg) e (dom), жилище (bg) n (žilište)
- Calo dili: quer
- Çekçe: dům (cs), chata (cs), barabizna (cs)
- Çince: 房子 (zh), 家 (zh)
- Çuvaşça: çурт (cv) (çurt)
- Danca: hus (da)
- Endonezce: rumah (id)
- Ermenice: տուն (hy) (tun)
- Ersya dili: кудо (myv) ( kudo )
- Eski Türkçe: 𐰋 (otk) (b²)
- Esperanto dili: domo (eo), hejmo (eo), fajrujo (eo)
- Estonca: maja (et), elamu (et)
- Faroe dili: hús (fo)
- Farsça: خانه (fa) (ha:ne), مسکن (fa) (mesken)
- Felemenkçe: huis (nl)
- Fiji dili: vale (fj)
- Fince: talo (fi); koti (fi); perhe (fi); sukukunta (fi)
- Fransızca: chez-soi (fr), domicile (fr), logis (fr), maison (fr)
- Gagavuzca: ev (gag)
- Galce: tŷ (cy)
- Galiçyaca: casa (gl), lar (gl)
- Gucaratça: ઘર (gu) (ghar), સદન (gu) (sadan)
- Gürcüce: სახლი (ka) (saxli)
- Haitice: kay (ht)
- Hawaii dili: hale (haw)
- Hintçe: मकान (hi) (makān), घर (hi) (ghar), सदन (hi) (sadan)
- İbranice: בית (he)
- İngilizce: house (en); home (en)
- İrlandaca: teach (ga)
- İspanyolca: casa (es) d, residencia (es) d, techo (es) e
- Yahudi İspanyolcası: kaza (lad)
- İsveççe: hus (sv) n; hem (sv) n
- İtalyanca: abitazione (it), casa (it) d
- İzlandaca: hús (is)
- Japonca: 家 (ja)
- Karayca: üj
- Katalanca: casa (ca)
- Kazakça: үй (kk) (üy)
- Keçuva dili: huasi (qu), wasi (qu)
- Kırgızca: үй (ky) (üy)
- Korece: 집 (ko) (jip)
- Korsikaca: casa (co) d
- Kürtçe: mal (ku), xanî (ku)
- Latince: aedes (la), domus (la)
- Lehçe: dom (pl)
- Letonca: maja (lv)
- Limburgca: hoes (li)
- Litvanca: namas (lt)
- Livice: kuodā (liv)
- Macarca: ház (hu), lakás (hu); otthon (hu)
- Makedonca: куќа (mk) (kuḱa)
- Malayca: balai (ms), rumah (ms)
- Malgaşça: trano (mg)
- Maltaca: dar (mt)
- Manksça: çhagh (gv) e
- Mansice: кол (mns) (kol)
- Marathi dili: घर (mr) (ghar), सदन (mr) (sadan)
- Mari dili: пӧрт (mhr) (pört)
- Nahuatl dili: calli (nah), chan (nah)
- Navahoca: kin (nv)
- Norveççe: hus (no) n
- Oksitanca: ostal (oc)
- Özbekçe: uy (uz)
- Portekizce: casa (pt)
- Rapanui dili: hare (rap)
- Romanşça: chasa (rm)
- Rumence: casă (ro)
- Rusça: дом (ru) (dom)
- Sanskritçe: गृह (sa) (gṛha)
- Sarduca: dommo (sc)
- Savahili dili: nyumba (sw)
- Sırp-Hırvatça:
- Kiril: кућа (sh)
- Latin: kuća (sh)
- Slovakça: dom (sk)
- Slovence: hiša (sl), dóm (sl)
- Somalice: daar (so)
- Sorbca:
- Aşağı Sorbca: dom (dsb) e
- Yukarı Sorbca: dom (hsb) e
- Şorca: эм (em)
- Tagalogca: bahay (tl), tirahan (tl)
- Tatarca: йорт (tt) (yort), öy (tt), yort (tt), өй (tt) (öy)
- Kırım Tatarcası: ev (crh), üy (crh)
- Tuvaca: ög (tyv) (ög); bajın (tyv) (bajın)
- Türkçe:
- Türkmence: öý (tk)
- Udmurtça: гурт (udm) (gurt)
- Ukraynaca: житло (uk) (jıtlo); дім (uk) (dim)
- Uygurca: ئۇ (ug) (u)
- Vietnamca: cái nhà (vi)
- Yakutça: дьиэ (sah) (cie)
- Yunanca: σπίτι (el) (spíti), οίκος (el) (oíkos)
- Zuluca: indlu (zu)
|
mimarlık
- Ahmak misafir ev sahibini ağırlar,
- Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar,
- Beş para giren ev yıkılmamış,
- Bir ev donanır, bir kız donanmaz,
- Çarşı iti ev beklemez,
- Dağ dağ üstünde olur, ev ev üstünde olmaz,
- Dağ dağ üstüne olur, ev ev üstüne olmaz,
- Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak,
- Düzlükte kurt ulusa, evde itin bağrı sızlar
- Evdeki hesap çarşıya uymaz,
- Keçiye içki içirmişler, kurdun evini sormuş
- Heceleme: ev
- Eski Türkçe 𐰋 (b²)
ev
- (mimarlık, sosyoloji) ev
- Heceleme: ev
- Eski Türkçe 𐰋 (b²)
ev
- (mimarlık, sosyoloji) ev
- Heceleme: ev
- Eski Türkçe 𐰋 (b²)
ev
- (mimarlık, sosyoloji) ev
|