kapalı
Türkçe
değiştirSöyleniş
değiştirKöken
değiştir- Osmanlı Türkçesi قپالو sözcüğünden nakledildi, o da daha eski *kapaɣlu kelimesinden, o da Ana Türkçe *kapag-lɨg sözcüğünden nakledildi, o da Ana Türkçe *kap- sözcüğünden. kapa-'ya bakınız.
Belirteç
değiştirkapalı
kapalı hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
Deyimler
değiştirkapalı anlatım, kapalı bölge, kapalı çarşı, kapalı devre, kapalı devre yayını, kapalı duruşma, kapalı duruşma yapmak, kapalı kaptan, kapalı kaynak, kapalı geçmek, kapalı kutu, kapalı oturum, üstü kapalı konuşmak
Ön ad
değiştirkapalı (karşılaştırma daha kapalı, üstünlük en kapalı)
- açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem
- açık olmayan
- Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun olarak kapalı oturumlar yapabilir.
- açılmamış, kapanmış olan
- Şimdi oğlunu kanlı göğsü, kapalı gözleri, mor dudaklarıyla görür gibi oluyordu. — N. Hikmet
- başı örtülü olan
- Kapalı kadınlar, eskiden dindar kadınlardı. 2000'den beri aralarındaki dindarlar azaldı, süslümanlar arttı.
- bulutlu, karanlık
- Ankara'nın soğuk, kapalı havalı günlerinden biriydi. — Y. K. Karaosmanoğlu
- çalışma süresi sona ermiş
- dış çevreyle ilişki içerisinde olmayan
- Ayrıca ben, oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim. — A. Ağaoğlu
- geçilmez hâlde olan
- gizli, saklı
- Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun olarak kapalı oturumlar yapabilir.
- içe dönük yaradılışta olan
- Ateşoğlu ile yirmi yıldır denizde yoldaşlık ederim. Ben böyle kapalı adama hiç rastlamadım. — Halikarnas Balıkçısı
Zıt anlamlılar
değiştirTüretilmiş kavramlar
değiştirÇeviriler
değiştirkapalı
|
Kaynakça
değiştir- Türk Dil Kurumuna göre "kapalı" maddesi
Atasözleri
değiştirGagavuzca
değiştirÖn ad
değiştirkapalı
- kapalı
- Kapalı oylamakta Gözledici Sovetin azaları Stepan PİRON için 6 oy verdilär, Grigoriy RADOV için da 2 oy. — Kontrol Heyeti üyeleri kapalı oylamada Stepan PIRON için 6, Grigoriy RADOV için 2 oy kullanacak.