Ayrıca bakınız: HAL, Hal, hal, hál, hàl, häl, hål, hæl, ahval

Türkçe

düzenle

Söyleniş

düzenle
IPA(anahtar): /ˈhɑɫ/
Heceleme: hâl

hâl (belirtme hâli hâli, çoğulu hâller), (çoğulu ahval)

  1. bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı vasıfların hepsi
    eş anlamlıları: durum, vaziyet
    Herkes hâline göre bir hediye verdi. H. R. Gürpınar
  2. dert, kötü durum, sıkıntı
    Zavallının başına ne hâller geldi.
  3. güç, kuvvet, takat
    Şimdi gezmeye çıkacak hâlim yok.
  4. tavır, tutum
    Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan olduğunuz bellidir. O. Rifat
  5. (dil bilgisi) ismin hâli kavramının kısa şekli
  6. (dil bilgisi) şimdiki zaman, içinde yaşanılan zaman
    Hâl dediğimiz şey yarından sonra mâzì olacaktır. Y. K. Beyatlı
  7. (eskimiş) içinde yaşanılan anda sahip olunan şartlar

Çekimleme

düzenle

Deyimler

düzenle

Türetilmiş kavramlar

düzenle

Çeviriler

düzenle

Kaynakça

düzenle