çekilmek

Türkçe

çekilmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi çekilir)

çekme işi yapılmak
Ağlar çekiliyor dalyanlarda. - O. V. Kanık
kendini geriye veya bir yana çekmek
bir işten bir görevden kendi isteğiyle ayrılmak, istifa etmek
Hiçbir zaman mebusluktan çekilmek niyetinde değilim. - T. Buğra
azalmak
yok olmak
İneğin sütü çekildi.
bir yerden uzaklaşmak, bir yere uğramamak
Dükkân karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayaktakımı her gün artıyor. - H. E. Adıvar
geri gitmek, ricat etmek
katılmamak, vazgeçmek
Yarışmadan çekildi.
katlanmak, üstlenmek, tahammül etmek
Tabii kuaför salonu da çekilmez oluyor, sen konuşup güldürmeyince milleti. - E. Şafak
tartılmak
parça hâlindeki et kıyma biçimine getirilmek
uzaklaşmak, araya mesafe koymak
Yalnız ben baştan boş bulundum, buna fazla sokuldum. Şimdi çekildiğimi de belli etmek istemiyorum. - F. R. Atay