Türkçe

düzenle

Söyleniş

düzenle
IPA(anahtar): u‿ɾaˈmac

Heceleme

düzenle
Heceleme: uğ‧ɾa‧mak

uğramak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi uğrar)

uğramak
  1. yola devam etmek üzere, bir yerde kısa bir süre kalmak
    Karaya uğramak, her denizci gibi cinine gidiyordu. - Halikarnas Balıkçısı
  2. bir yerin yanından, yakınından, içinden geçmek
    Ona kapıdan şöyle bir uğramak isterdim. - H. Taner
  3. fırlayarak çıkmak, dışarı çıkmak
    Zelzele çığlığıyla beraber hepsi evden dışarı uğradılar. - M. Ş. Esendal
  4. kötü duruma konu olmak
    Öldüreceğiz diyenlere karşı, ölmeyeceğiz diye harbe girebiliriz. Lakin millet hayatı tehlikeye uğramadıkça harp bir cinayettir. - Atatürk
  5. yaklaşmak
    Erkek misafir geldiği zaman Despina'dan başka kimse salona, kapının yanına uğramayacaktı. - Ö. Seyfettin
  6. cin, peri çarpmak

Çekimleme

düzenle

Deyimler

düzenle

Çeviriler

düzenle

Kaynakça

düzenle

Türkmence

düzenle

uğramak

  1. gitmek, yollanmak, yola çıkmak veya düşmek

Kaynakça

düzenle
  • Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.