beklemek
Türkçe
değiştirSöyleniş
değiştirKöken
değiştir- Osmanlı Türkçesi بکلمک (bekleme + -k)
Eylem
değiştirbeklemek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi bekler) -r
- acele etmemek, süre tanımak
- Bu ikramın sebebini anlamak için telaşsız bekledi. - Nâzım Hikmet
- aramak, istemek
- Bu tecrübeli deniz kurdunun muhakkak bir beklediği var. - Feridun Fazıl Tülbentçi
- bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak
- Ben de seni bekliyordum zaten. - Ahmet Ümit
- bir şeyi, bir kimseyi gözetmek, korumak, muhafaza etmek
- Eşyayı beklemek. Tutukluları beklemek.
- karşılaşma ihtimali bulunmak
- Oysa bizi bekleyen yaşam bu değildi. - Reha Mağden
- oyalanmak
- ummak
- Nikâhtan bu kadar keramet bekleme! - Peyami Safa
Çekimleme
değiştirbeklemek eyleminin çekimi
Zıt anlamlılar
değiştirDeyimler
değiştirTüretilmiş kavramlar
değiştirÇeviriler
değiştirbilmek
Çeviriler
değiştirçeviriler
Kaynakça
değiştir- Türk Dil Kurumuna göre "beklemek" maddesi
Eski Türkçe
değiştirBu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem
değiştirTürkmence
değiştirEylem
değiştirbeklemek
- [1] kapamak, örtmek
- [2] kuvvetlendirmek, güçlendirmek, sağlamlaştırmak.