dağ
TürkçeDüzenle
SöylenişDüzenle
KökenDüzenle
- Eski Türkçe tağ (tağ)
AdDüzenle
dağ (belirtme hâli dağı, çoğulu dağlar) -ğı
dağ hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- (ruh bilimi) büyük acı, üzüntü
- iyileştirmek için vücudun hastalıklı kısmına kızgın araçla yapılan yanık
- kızgın demirle vurulan damga
- (coğrafya, jeomorfoloji, tabii bilimler) yer kabuğunun çıkıntılı, eğimli, yüksek yamaçlarıyla çevresine hâkim ve oldukça geniş bir alana yayılan bölümü, cebel
ÇekimlemeDüzenle
dağ adının çekimi
DeyimlerDüzenle
Türetilmiş kavramlarDüzenle
ÇevirilerDüzenle
Latince: mons (la) e
|
KaynakçaDüzenle
- Türk Dil Kurumuna göre "dağ" maddesi
AtasözleriDüzenle
- Adam adama gerek olmasa her biri bir dağ başında olurdu
- Alçak yerde tepecik kendisini dağ sanır
- Arı gibi eri olanın dağ kadar yeri olur
- Bakarsan bağ, bakmazsan dağ
- Dağ adamı, hasta eder sağ adamı
- Dağ başına harman yapma, savurursun yel için; sel önüne değirmen yapma, öğütürsün sel için
- Dağ başına kış gelir, insanın başına iş gelir
AzericeDüzenle
AdDüzenle
dağ
ÇağataycaDüzenle
AdDüzenle
EylemDüzenle
Kırım TatarcasıDüzenle
AdDüzenle
dağ