Türkçe

düzenle
Osmanlı Türkçesi گل (kel), Farsça گل (kel)

Söyleniş

düzenle

kel (belirtme hâli keli, çoğulu keller)

  1. saçsız olan kimse
  2. saçsız olan yer
    Kelime dokunma!

Çekimleme

düzenle

Üst kavramlar

düzenle

Atasözleri

düzenle

Deyimler

düzenle

Türetilmiş kavramlar

düzenle

Çeviriler

düzenle

kel (karşılaştırma daha kel, üstünlük en kel)

  1. çıplak, yaprakları dökülmüş
    Yükselip alçalıyor, kel tepelerin etrafını dönüyordu. - S. F. Abasıyanık
  2. gelişmemiş, cılız
    Kel bir ağaç.
  3. içinde az eşya bulunan
  4. saçsız olan
    Simitçi kumraldı, saçları dökülmüştü, evet basbayağı keldi adam. - A. Ümit

Atasözleri

düzenle

Deyimler

düzenle

Sözcük birliktelikleri

düzenle

Türetilmiş kavramlar

düzenle

Çeviriler

düzenle

Kaynakça

düzenle

Gagavuzca

düzenle
Farsça kal

kel

    1. kel

Karaçay Balkarca

düzenle
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

Kumanca

düzenle

kel

  1. gelmek

Kaynakça

düzenle
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

Türkmence

düzenle

kel

  1. kel, saçı dökülmüş

Kaynakça

düzenle
  • Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.


kel e

  1. teke
  2. kel, saçı dökülmüş