Ayrıca bakınız: Öz, oz, őz

Türkçe değiştir

değiştir

öz (belirtme hâli özü, çoğulu özler)

  1. (felsefe) bir kişinin benliği, kendi mânevî varlığı, derun, , nefis, derun
    Özünü bir yerde bırakıp sadece kalıbını gezdirmişti. - H. Taner
  2. "Kendine, kendi kendini" anlamlarında birleşik kelimeler türeten söz
    Öz eleştiri, öz yönetim.
  3. bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, hülasa, zübde, ekstre
    Karaciğer özü. Meyve özü. Mısır özü.
  4. çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça
  5. (mecaz) bir şeyin temel ögesi, künh, zübde
    Ortalıktaki krizi sebep gösteriyorlar ama, asıl kriz şirketin kendi özünde. - A. Gündüz
  6. (bitki anatomisi) bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm
    Ağacın çürüğü özünden olur; yiğidin iyisi sözünden olur - Halk türküsü

Çekimleme değiştir

Deyimler değiştir

Türetilmiş kavramlar değiştir

Çeviriler değiştir

Adıl değiştir

öz

  1. kendi, zat
    Bir od düştü yanar tatlı özüme. Dünya zindan görünüyor gözüme. - Karacaoğlan

Çeviriler değiştir

Kaynakça değiştir

Atasözleri değiştir

Azerice değiştir

Diğer yazılışlar
Arap اۆز
Kiril өз
Latin öz

Köken değiştir

Eski Türkçe 𐰇𐰕(öz)

Adıl değiştir

öz

  1. kendi, öz, zat

Çağatayca değiştir

değiştir

  1. akraba, cuher, , kalb
  2. bir kabile ismi

Gagavuzca değiştir

Köken değiştir

Eski Türkçe öz

değiştir

öz

  1. öz

Kaynakça değiştir

  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki

Kırım Tatarca değiştir

Ön ad değiştir

öz

  1. asıl , esas

Alt kavramlar değiştir

özü : kendisi

Kürtçe değiştir

değiştir

  1. öz

Kaynakça değiştir