adam
Türkçe
düzenleSöyleniş
düzenleKöken 1
düzenleKöken 2
düzenleAd
düzenleadam (belirtme hâli adamı, çoğulu adamlar)
- bir alanı benimseyen kişi
- birinin yanında bulunan ve işini yapan kişi
- Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar. — K. Tahir
- birinin yararlandığı, kullandığı kişi
- Hemen hepsi para çevrelerinin adamlarıydı. — C. Meriç
- daima birinin yanında olan, onu destekleyen, isteklerini yerine getiren kişi
- O benim adamımdır, hiçbir ricamı geri çevirmez.
- erkek kişi, yetişkin erkek
- İyi adam isterse, babası da verirse varacak. — M. Ş. Esendal
- erkeklikle özdeşleşmiş cesaret, dürüstlük, mertlik gibi özelliklere sahip kişi
- görevli kişi
- Artık şunları toplatsak, dedi, kavasa söyleseniz de bir adam buluverse. — R. H. Karay
- iyi huylu, güvenilir kişi
- (aile, halk ağzı) koca
- (askeriye, spor) bir grubun üyesi olarak asker, sporcu, oyuncu veya katılımcı
- (halk ağzı) misafir
- (primatlar) insan
Çekimleme
düzenleadam adının çekimi
Eş anlamlılar
düzenleZıt anlamlılar
düzenleÜst kavramlar
düzenleDeyimler
düzenleTüretilmiş kavramlar
düzenleBenzer kelimeler
düzenleÇeviriler
düzenleerkek kişi
|
Kaynakça
düzenle- Türk Dil Kurumuna göre "adam" maddesi
Atasözleri
düzenle- adam adam, pehlivan başka adam
- adam adama gerek olmasa her biri bir dağ başında olurdu
- adam adama gerek olur
- adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil
- adam adamdan korkmaz, utanır
- adam adamdır, olmasa da pulu; eşek eşektir, olmasa da çulu
- adam adamı bir kere aldatır
- var adamın gencine, her gün gönlün incine. Var adamın kartına, otur gönül tahtına.