man
TürkçeDeğiştir
KökenDeğiştir
AdDeğiştir
man (belirtme hâli manı, çoğulu manlar)
KaynakçaDeğiştir
- Parseğ Tuğlacıyan, Okyanus Ansiklopedik Sözlük
Kişe MayacasıDeğiştir
AdDeğiştir
man
- torunun torunu
KaynakçaDeğiştir
- Tahsin Mayatepek Raporları
AfrikancaDeğiştir
AdDeğiştir
man
ÇağataycaDeğiştir
AdDeğiştir
- [1] iri, koca başlı, şaşkın, hayran adam, ahmak
Friuli diliDeğiştir
AdDeğiştir
man
- [1] (anatomi) el
FrizceDeğiştir
AdDeğiştir
man
GaliçyacaDeğiştir
AdDeğiştir
man
- [1] (anatomi) el
FelemenkçeDeğiştir
AdDeğiştir
man
İngilizceDeğiştir
AdDeğiştir
man (çoğulu man veya men)
- [1] (primatlar) insan, insanoğlu (cinsiyet ayrımı gözetmeksizin), yetişkin erkek, adam, er
- [2] (askeriye) asker, er
- [3] koca, eş veya sevgili
- [4] belli bir yere, sınıfa, gruba ait adam
- [5] erkeklikle özdeşleşmiş cesaret, sertlik, delikanlılık gibi özelliklere sahip kişi
- [6] genellikle suça karıştığı için aranılan veya kovalanan adam
- [7] (') erkek hizmetkâr
- [8] (teklifsiz konuşma) cinsiyet ayrımı gözetmeksizin kullanılan bir hitap sözü; lan, adamım, oğlum
- [9] (teklifsiz konuşma) polis, patron gibi otorite sahibi kişi veya kişiler. the Man olarak kullanılır
- [10] (argo) toplumun hakim sınıfı olarak beyaz insanlar. Siyahlar tarafından the Man olarak kullanılır
- [11] (tarih) vasal
- [12] (satranç) satranç gibi karton vs. üzerinde oynanan oyunlarda taş, adam, pul
SöylenişDeğiştir
ÖrneklerDeğiştir
- [1] "over 700 men were made redundant"
- [2] "God cares for all men"; "places untouched by the ravages of man"
- [3] "he had a platoon of forty men to prepare for battle"
- [4] "the two of them lived for a time as man and wife"
- [5] "a Cambridge man"; "I'm a solid Labour man"
- [6] "she was more of a man than any of them"
- [7] "Inspector Bull was sure they would find their man"
- [8] "get me a cocktail, my man"
- [9] "hey, man, you think you might be able to play tomorrow?"
- [10] "they have mastered their emotive grunge-pop without haggling with the Man"
- [11] "he urged that black college athletes boycott the Man's Rose Bowl"
DeyimlerDeğiştir
- [1] as - as the next man; as one man; be someone's man veya be the man; be man enough to do veya be man enough for; make a man out of someone; man about town; man and boy; the man in the moon; the man in the street veya (Amerika'da) the man on the street; man of action; man of the cloth; man of God; man of the house; man of letters; man of the match; man of the moment; man of straw veya straw man; man of the world; the man on the Clapham omnibus; man's best friend; a man's man; man to man; men in (grey ) suits; men in white coats; my man veya my good man veya my dear man; separate the men from the boys veya sort out the men from the boys; to a man
AtasözleriDeğiştir
Türetilmiş kavramlarDeğiştir
KökenDeğiştir
- (Ana Hint-Avrupa dili): *man- → (Proto-Cermence): *mann- → (Eski İngilizce): mann → (Orta İngilizce): man
ÜnlemDeğiştir
man man
- [1] (teklifsiz konuşma) (başlıca Kuzey Amerika'da) karşıdaki kişinin cinsiyetine bakılmaksızın şaşırma, hayranlık, sevinç gibi duyguları vurgulamak amacıyla kullanılır
ÖrneklerDeğiştir
EylemDeğiştir
man man
- [1] bir yere, bir makina başına çalıştırmak veya korumak için adam bırakmak
ÖrneklerDeğiştir
KökenDeğiştir
- [1] Sanskritçe manu 'insanoğlu'
İskoç İngilizcesiDeğiştir
AdDeğiştir
man
İsveççeDeğiştir
AdDeğiştir
man
man adının çekimi
Karşıt anlamlılarDeğiştir
- [1] kvinna
KernevekçeDeğiştir
Sayı adıDeğiştir
man
- [1] sıfır
OksitancaDeğiştir
AdDeğiştir
man
- [1] (anatomi) el
Volapük diliDeğiştir
AdDeğiştir
man
KaynakçaDeğiştir
- KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.