Türkçe

değiştir

kullanmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi kullanır)

  1. bir şeyden belli amaçla yararlanmak, istimal etmek
    Parmaklarının arasındaki mendili eskiyinceye kadar kullandığın hiç oldu mu? - H. C. Yalçın
  2. kişiyi hizmette bulundurmak, çalıştırmak
    Siz analarımızı nasıl esir gibi kullandınızsa biz de sizi öyle kullanacağız. - H. E. Adıvar
  3. işletmek, değerlendirmek
    Parasını ticarette kullanmak.
  4. giymek, takmak
    Hiç yağmurluk kullanmazdı.
  5. sigara, içki vb. şeylere alışmış olmak, içmek
  6. kelimeyi yazmak, söylemek
    Lakırtılarında çok kere çifter çifter kelimeler kullanırdı ki bunlar bazen manayı değiştirir. - A. Ş. Hisar
  7. harcamak, sarf etmek
    Sattıkları küpenin parasını çok idareli kullanıyorlardı. - P. Safa
  8. amacına ulaşmak için birinden veya bir şeyden yararlanmak, onu amacına alet etmek, sömürmek, istismar etmek
    Hâlbuki onlar, işte bu saflığı istismar ediyorlar. Bütün düşünceleri seni kullanmak, o kadar! - A. İlhan
  9. araç veya aleti işletmek, yönetmek
    Nitekim çocuklarımın bile kullandıkları hesap makineleri, bunların küçük modelleridir. - B. Felek
  10. (mecaz) bir şeyin gereklerini yerine getirmek

Deyimler

değiştir

Türetilmiş kavramlar

değiştir

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir