harcamak
Türkçe
değiştirEylem
değiştirharcamak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi harcar)
- bir iş görmek veya bir şey satın almak için parayı elden çıkarmak, sarf etmek
- İki maaşımı hastalığına harcadığım talebe, sonbaharla beraber ölmüştü. - S. F. Abasıyanık
- bir şey yapmak için kullanmak, tüketmek
- Bir bütün günü mutfakta harcayıp çeşitli yemekler yapıyor. - E. Işınsu
- (mecaz) birinin değer ve onurunu kırıcı bir durum yaratmak
- Bir delilik yaptı ve otobüsteki kız uğruna Arzu'yu harcadı. - M. Uyguner
- (mecaz) manevî yönden kötü duruma düşürmek, feda etmek
- Çoluk çocuğu uğruna kendini harcadı.
- (argo) yok olmasına, ölmesine sebep olmak
Deyimler
değiştirÇeviriler
değiştirçeviriler
|
Kaynakça
değiştir- Türk Dil Kurumuna göre "harcamak" maddesi