Türkçe

değiştir

harcamak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi harcar)

  1. bir görmek veya bir şey satın almak için parayı elden çıkarmak, sarf etmek
    İki maaşımı hastalığına harcadığım talebe, sonbaharla beraber ölmüştü. - S. F. Abasıyanık
  2. bir şey yapmak için kullanmak, tüketmek
    Bir bütün günü mutfakta harcayıp çeşitli yemekler yapıyor. - E. Işınsu
  3. (mecaz) birinin değer ve onurunu kırıcı bir durum yaratmak
    Bir delilik yaptı ve otobüsteki kız uğruna Arzu'yu harcadı. - M. Uyguner
  4. (mecaz) manevî yönden kötü duruma düşürmek, feda etmek
    Çoluk çocuğu uğruna kendini harcadı.
  5. (argo) yok olmasına, ölmesine sebep olmak

Deyimler

değiştir

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir