Ayrıca bakınız: kor, koer

Türkçe değiştir

Köken değiştir

Osmanlı Türkçesi کور‎, Farsça کور‎.

Söyleniş değiştir

değiştir

kör (belirtme hâli körü, çoğulu körler)

  1. (fizyoloji) âmâ, görmeyen şahıs
    Körü körüne duygululuk sanatçıyı da körün değneğiyle yolunu araması gibi zavallı duruma düşürür. — N. Cumalı

Çekimleme değiştir

Üst kavramlar değiştir

Türetilmiş kavramlar değiştir

Ön ad değiştir

kör (karşılaştırma daha kör, üstünlük en kör)

  1. arkası tıkalı olan veya işlek olmayan
    Kör sokak.
  2. az aydınlık veren
    Ampulün kör ışığı, dükkânı alaca bir loşluğa boğmuştu. — M. Yesârî
  3. duyarlığını yitirmiş
    Muhitimiz bize karşı her an kör, sağır ve şuursuzdur. — A. Ş. Hisar
  4. keskinliği yeterli olmayan
    Günün birinde ihtiyar çoban koyunun birini kör bir makasla kırkıyordu. — İ. H. Baltacıoğlu
  5. kötü
    Vakıa bu kör siyaset yüzünden Türklük Rumeli'den çıktı. — Y. K. Beyatlı
  6. olguları sezme ve kavrama yetisi, dikkati olmayan
  7. (fizyoloji) âmâ, görme engelli

Eş anlamlılar değiştir

Atasözleri değiştir

Deyimler değiştir

Çeviriler değiştir

Kaynakça değiştir

Karaçay-Balkarca değiştir

Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

Eylem değiştir

  1. (fizyoloji, nöroloji) görmek

Kumanca değiştir

Söyleniş değiştir

  • Heceleme: kör

Eylem değiştir

kör

  1. (fizyoloji, nöroloji) görmek

Macarca değiştir

Söyleniş değiştir

  • Heceleme: kör

değiştir

kör

  1. (geometri) çember