kör
Türkçe
değiştirKöken
değiştir- Osmanlı Türkçesi کور, Farsça کور.
Söyleniş
değiştirAd
değiştirkör (belirtme hâli körü, çoğulu körler)
- (fizyoloji) âmâ, görmeyen şahıs
- Körü körüne duygululuk sanatçıyı da körün değneğiyle yolunu araması gibi zavallı duruma düşürür. — N. Cumalı
Çekimleme
değiştirkör adının çekimi
Üst kavramlar
değiştirTüretilmiş kavramlar
değiştirÖn ad
değiştirkör (karşılaştırma daha kör, üstünlük en kör)
- arkası tıkalı olan veya işlek olmayan
- Kör sokak.
- az aydınlık veren
- Ampulün kör ışığı, dükkânı alaca bir loşluğa boğmuştu. — M. Yesârî
- duyarlığını yitirmiş
- Muhitimiz bize karşı her an kör, sağır ve şuursuzdur. — A. Ş. Hisar
- keskinliği yeterli olmayan
- Günün birinde ihtiyar çoban koyunun birini kör bir makasla kırkıyordu. — İ. H. Baltacıoğlu
- kötü
- Vakıa bu kör siyaset yüzünden Türklük Rumeli'den çıktı. — Y. K. Beyatlı
- olguları sezme ve kavrama yetisi, dikkati olmayan
- (fizyoloji) âmâ, görme engelli
Eş anlamlılar
değiştirAtasözleri
değiştirkör
Deyimler
değiştirkör
Çeviriler
değiştirkör
|
Kaynakça
değiştir- Türk Dil Kurumuna göre "kör" maddesi
Karaçay-Balkarca
değiştirBu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Karaçay-Balkarca alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem
değiştir- (fizyoloji, nöroloji) görmek
Kumanca
değiştirSöyleniş
değiştir- Heceleme: kör
Eylem
değiştirkör
- (fizyoloji, nöroloji) görmek
Macarca
değiştirSöyleniş
değiştir- Heceleme: kör
Ad
değiştirkör
- (geometri) çember