Ayrıca bakınız: arkacı, arkalık, arkasından, arkasına, arkat

Türkçe

düzenle

Söyleniş

düzenle
IPA(anahtar): aɾˈka
Heceleme: ar‧ka

arka (belirtme hâli arkayı, çoğulu arkalar)

  1. bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters anı
    • Evin arkasında dekorlar boyarlardı. - A. Ağaoğlu
  2. bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi
    • Çocuğun arkası ağrıyormuş.
  3. geri kalan bölüm
    • Masalın arkası. Yazının arkası.
  4. art, peş
    • Pınar KÜR, 2004 Küçük Oyuncu, sayfa 175 , Everest Yayınları
      "Neler oluyor, neler dönüyor arkamda?"
  5. otururken sırtın dayandığı yer
    • Otomobile bindiğimiz zaman başını arkaya yaslamış, gözlerini yummuştu. - T. Buğra
  6. (anatomi) insanın vücudu, bedeni
    • Arkasında beli kemerli, dar, şık bir pardösü vardı. - R. H. Karay
  7. (mecaz) geçmiş, geride kalmış zaman
    • Bütün gözler arkaya, maziye çevrilmişti. - Y. K. Beyatlı
  8. sözün ya da yazının biraz daha üzerine düşünülünce ortaya çıkan anlamı
    • Ayfer Tunç, 2014 Dünya Ağrısı, sayfa 59 , Can Yayınları
      "Oysa Mürşit'in cümlelerinin arkasındakileri okumak, farkında olmadan bırakılan işaretleri görmek gibi bir yeteneği var."

Çekimleme

düzenle

Deyimler

düzenle

Türetilmiş kavramlar

düzenle

Çeviriler

düzenle


arka (karşılaştırma daha arka, üstünlük en arka)

  1. arkada olan, arkada bulunan
  2. kayıran, destekleyen
    Memur olmak için büyük bir arka gerek. - H. R. Gürpınar

Çeviriler

düzenle

Kaynakça

düzenle

Atasözleri

düzenle

Eski Türkçe

düzenle
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
  1. arka, sırt
  2. sıkıntılı anlarda yardım eden kişi
  3. yardımcı

arka

  1. korkak, tabansız yüreksiz, ödlek

Gagavuzca

düzenle
Eski Türkçe arka (arka)

arka

  1. arka

Kaynakça

düzenle
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki

Türkmence

düzenle