Türkçe

değiştir

sallamak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi sallar)

  1. düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek
    Sen yine anahtarını çıkar, salla, eğlendir. - Halide Edip Adıvar
  2. uydurmak, kafadan atmak
  3. sarsmak
  4. (mecaz) beklenmedik başarı kazanmak
  5. seçimlerde Ankara'yı salladı
  6. (mecaz) zor durumda bırakmak
  7. (argo) bir işi sürekli olarak başka bir zamana ertelemek, savsaklamak
    Ev sahibinin gözünü boyarım, kalan borcu bir müddet daha sallarım diyordu. - Sermet Muhtar Alus
  8. (argo) vurmak, atmak
    Sokaktan geçen bir adam, bunları ayırdı, ikisine birer tokat salladı... - Memduh Şevket Esendal

Deyimler

değiştir

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir

Türkmence

değiştir

sallamak

  1. salmak, yukarıdan aşağıya bırakmak, indirmek

Kaynakça

değiştir
  • Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.