Türkçe

değiştir

tutulmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi tutulur)

  1. tutma işi yapılmak veya tutma işine konu olmak
    Ömer Abit Hanı'nda bir yazıhane kiralanmış, aylıkla bir otomobil tutulmuştu. - E. E. Talu
  2. Ay ve Güneş, tutulma olayına uğramak
  3. ünlü olmak, meşhur olmak
  4. tutuk duruma gelmek
  5. kapatılmak, sarılmak
    Kaçmayı düşündüklerinde sokağın iki çıkışının da tutulduğunu gördüler. - İ. O. Anar
  6. bir organ veya bir şey hareket edemez olmak
    Barba Manol kafayı iyice dumanladıktan sonra, iki bacağının nasıl tutulduğunu anlattı. - Halikarnas Balıkçısı
  7. birine tutkun olmak, sevmek
  8. yakalanmak
    Hastalığa tutulduğu sıralarda bir sabun fabrikasında çalışıyordu. - N. Cumalı
  9. (spor) takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncu yakından izlenmek, tutulmak, markaja alınmak

Deyimler

değiştir

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir

Eski Türkçe

değiştir
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
  1. tutulmak
  2. yakalanmak

Türkmence

değiştir

tutulmak

  1. tutulmak
  2. kapanmak

Kaynakça

değiştir
  • Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.