tutulmak
Türkçe
değiştirEylem
değiştirtutulmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi tutulur)
- tutma işi yapılmak veya tutma işine konu olmak
- Ömer Abit Hanı'nda bir yazıhane kiralanmış, aylıkla bir otomobil tutulmuştu. - E. E. Talu
- Ay ve Güneş, tutulma olayına uğramak
- ünlü olmak, meşhur olmak
- tutuk duruma gelmek
- kapatılmak, sarılmak
- Kaçmayı düşündüklerinde sokağın iki çıkışının da tutulduğunu gördüler. - İ. O. Anar
- bir organ veya bir şey hareket edemez olmak
- Barba Manol kafayı iyice dumanladıktan sonra, iki bacağının nasıl tutulduğunu anlattı. - Halikarnas Balıkçısı
- birine tutkun olmak, sevmek
- yakalanmak
- Hastalığa tutulduğu sıralarda bir sabun fabrikasında çalışıyordu. - N. Cumalı
- (spor) takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncu yakından izlenmek, tutulmak, markaja alınmak
Deyimler
değiştirÇeviriler
değiştirçeviriler
Kaynakça
değiştir- Türk Dil Kurumuna göre "tutulmak" maddesi
Eski Türkçe
değiştirBu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem
değiştir- tutulmak
- yakalanmak
Türkmence
değiştirEylem
değiştirtutulmak
- tutulmak
- kapanmak
Kaynakça
değiştir- Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.