tutulmak
Türkçe
düzenleEylem
düzenletutulmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi tutulur)
- tutma işi yapılmak veya tutma işine konu olmak
- Ercüment Ekrem Talu '
- "Ömer Abit Hanı'nda bir yazıhane kiralanmış, aylıkla bir otomobil tutulmuştu."
- Ercüment Ekrem Talu '
- Ay ve Güneş, tutulma olayına uğramak
- ünlü olmak, meşhur olmak
- tutuk duruma gelmek
- kapatılmak, sarılmak
- İhsan Oktay Anar '
- "Kaçmayı düşündüklerinde sokağın iki çıkışının da tutulduğunu gördüler"
- İhsan Oktay Anar '
- bir organ veya bir şey hareket edemez olmak
- Halikarnas Balıkçısı '
- "Barba Manol kafayı iyice dumanladıktan sonra, iki bacağının nasıl tutulduğunu anlattı."
- Halikarnas Balıkçısı '
- birine tutkun olmak, sevmek
- İpek s. Burnett, 2013 Romancı, sayfa 109 , Yapı Kredi Yayınları
- "Nasıl olur diyeceksin, tanımadığın bir adama bir anda böyle ateş gibi tutulmak."
- İpek s. Burnett, 2013 Romancı, sayfa 109 , Yapı Kredi Yayınları
- (hastalığa) yakalanmak
- Necati Cumalı '
- "Hastalığa tutulduğu sıralarda bir sabun fabrikasında çalışıyordu."
- Necati Cumalı '
- (spor) takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncu yakından izlenmek, tutulmak, markaja alınmak
Deyimler
düzenleÇeviriler
düzenleKaynakça
düzenle- Türk Dil Kurumuna göre "tutulmak" maddesi
Eski Türkçe
düzenleBu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem
düzenle- tutulmak
- yakalanmak