Türkçe değiştir

Eski Yazı değiştir

قارشی

değiştir

karşı (belirtme hâli karşını, çoğulu karşılar) -sı

  1. bir şeyin, yerin, kişinin, esas tutulan yüzünün ilerisi
    Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor.
  2. yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı
    Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik. - R. H. Karay
  3. ön, kat, huzur
    İkisi birden müdürün karşısına çıkarlar. - Y. Z. Ortaç

Deyimler değiştir

Çeviriler değiştir

Belirteç değiştir

karşı

  1. yüzünü bir şeye doğru çevirerek
    Bahçeye karşı oturmak.
  2. karşılık olarak, mukabil
    Bir ölüm haberine karşı ben, içimde bin ezinti, bin çöküntü duydum. - A. Ş. Hisar
  3. için, hakkında
    Edebiyata karşı ilk alaka sizde nasıl ve ne zaman başladı? - S. F. Abasıyanık
  4. -e doğru
    Bir sabaha karşı yine çakal sesleriyle uyanmıştım. - S. F. Abasıyanık

Çeviriler değiştir

Ön ad değiştir

karşı

  1. bulunan yere göre önde, ileride olan, alternatif
    Karşı evin kızları.
    Karşı mahalle.
  2. karşıt, zıt, muhalif
    İlkin bütün bunların bir emperyalizm numarası olduğunu söyleyerek kesin bir karşı tavır koydu. - M. Mungan

Çeviriler değiştir

Çeviriler değiştir

Kaynakça değiştir


Atasözleri değiştir

Çağatayca değiştir

değiştir

  1. öte, mezaristan, seray-i humayun
  2. bir şehr-i kadim ismi.

Gagavuzca değiştir

Köken değiştir

Farsça khar-buze

değiştir

karşı

  1. karşı

Kaynakça değiştir

  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki